Az İşlenmiş Topraklarda Yolaçan Bir (Sunuş)
Prof. Dr. Ünal Tekinalp
Dr. Adem Aslan'ın "Türk Reklam Hukuku" adlı çalışmasını başlıktaki ad ile tanıtırken esasında bu bilimsel ürünün sadece bir özelliğine işaret etmiş oluyorum. Oysa anılan kitap, el değmemiş bir konuyu hukukumuza kazandırırken aynı zamanda bir boşluğu mükemmel bir surette doldurmuştur. Reklam hukuku alanı, birçok hukuk disiplini ile sıkı bağları bulunan, bu nedenle de çok içerikli bir alandır. Bu nitelikteki alanda boşluğun doldurulması, üzerinde muhakkak durulup değerlendirilmesi gereken bir çabadır.
Türkiye'de çiğnenmemiş topraklara girilmesi pek tercih edilmez. Çünkü söz konusu alanlarda bilimsel faaliyette bulunmak zordur. Bu alanlar ıssızdır; yararlanılacak ve esinlenilecek kaynak yoktur. Ayrıca ıssızlık tehlikelidir çünkü yapılan tespitlerin, varılan sonuçların, ileri sürülen görüşlerin doğruluğunu önceki incelemelerle test etme olanağı yoktur. Nihayet, masaya hiçbir sonuç koyamamak, katkıda bulunamamak ve malzemenin içinde kaybolmak tehlikesi vardır. Böyle bir konuda çalışabilmek, bir tefekkür malvarlığına sahip olmayı gerektirir.
Türkiye'de reklam hukuku pek az işlenmiş, ilkeleri konulmamış, sınırları pek çizilmemiş bir alandır. Bu konuda ben sadece Emrehan İnal ile Başak Baysal'ın 2008'de yayımlanmış bulunan "Reklam Hukuku ve Uygulaması" adlı, öncü kitabını zikredebiliyorum. İşlenmemiş derken, reklam hukukunun bir bütün olarak ve bir hukuk disiplini niteliğinde ele alınmasını kastediyorum; yoksa reklam hukukunun "karşılaştırmalı reklamlar", "yanıltıcı reklamlar" ve "abartılı reklamlar" konuları ile ilgili zengin bir literatürü vardır ancak ele alınan konu, reklam hukukunun sadece sorunlu bir parçasıdır ve tek başına reklam hukukunu temsil etmemektedir.
Dr. Aslan'ın kitabı ise disiplini bir bütün olarak inceleyen, alt veya özel reklam konularını açıklayan, alt kavramlarda da yollar açan, başka bir deyişle bütünün ilkelerini koyan bir eserdir.
Prof. Dr. Ünal Tekinalp'in Sunuş Yazısından
Az İşlenmiş Topraklarda Yolaçan Bir (Sunuş)
Prof. Dr. Ünal Tekinalp
Dr. Adem Aslan'ın "Türk Reklam Hukuku" adlı çalışmasını başlıktaki ad ile tanıtırken esasında bu bilimsel ürünün sadece bir özelliğine işaret etmiş oluyorum. Oysa anılan kitap, el değmemiş bir konuyu hukukumuza kazandırırken aynı zamanda bir boşluğu mükemmel bir surette doldurmuştur. Reklam hukuku alanı, birçok hukuk disiplini ile sıkı bağları bulunan, bu nedenle de çok içerikli bir alandır. Bu nitelikteki alanda boşluğun doldurulması, üzerinde muhakkak durulup değerlendirilmesi gereken bir çabadır.
Türkiye'de çiğnenmemiş topraklara girilmesi pek tercih edilmez. Çünkü söz konusu alanlarda bilimsel faaliyette bulunmak zordur. Bu alanlar ıssızdır; yararlanılacak ve esinlenilecek kaynak yoktur. Ayrıca ıssızlık tehlikelidir çünkü yapılan tespitlerin, varılan sonuçların, ileri sürülen görüşlerin doğruluğunu önceki incelemelerle test etme olanağı yoktur. Nihayet, masaya hiçbir sonuç koyamamak, katkıda bulunamamak ve malzemenin içinde kaybolmak tehlikesi vardır. Böyle bir konuda çalışabilmek, bir tefekkür malvarlığına sahip olmayı gerektirir.
Türkiye'de reklam hukuku pek az işlenmiş, ilkeleri konulmamış, sınırları pek çizilmemiş bir alandır. Bu konuda ben sadece Emrehan İnal ile Başak Baysal'ın 2008'de yayımlanmış bulunan "Reklam Hukuku ve Uygulaması" adlı, öncü kitabını zikredebiliyorum. İşlenmemiş derken, reklam hukukunun bir bütün olarak ve bir hukuk disiplini niteliğinde ele alınmasını kastediyorum; yoksa reklam hukukunun "karşılaştırmalı reklamlar", "yanıltıcı reklamlar" ve "abartılı reklamlar" konuları ile ilgili zengin bir literatürü vardır ancak ele alınan konu, reklam hukukunun sadece sorunlu bir parçasıdır ve tek başına reklam hukukunu temsil etmemektedir.
Dr. Aslan'ın kitabı ise disiplini bir bütün olarak inceleyen, alt veya özel reklam konularını açıklayan, alt kavramlarda da yollar açan, başka bir deyişle bütünün ilkelerini koyan bir eserdir.
Prof. Dr. Ünal Tekinalp'in Sunuş Yazısından