Türk ve Afrikalı Sivil Toplum Kuruluşları (STK'lar) "İşbirliği ve Kalkınma"

Türkiye, birçok Afrika ülkesi ile bütün kalkınma alanlarında bağlantısı olan çeşitli ortak değerleri paylaşmaktadır.

Tarih boyunca Afrika'yla olan yakın ilişkilerimizi, günümüz dünyasının ihtiyaçlarına cavap verebilecek, karşılıklı kazanımlara dayalı, dostluk ve kardeşlik ilişkileri çerçevesinde daha da güçlendirmek amacıyla uygulanmakta olan kararlı ve sistemli politikaların, siyasi ve ekonomik ilişkilerde görülen olumlu gelişmelerin bireysel düzeye de indirgenebilmesi gerekmektedir.

Afrika kıtasında yer alan STK'lar son dönemde kıtanın; savaşlar, krizler, hastalıklar kıtası şeklindeki önceki olumsuz imajının silinmesinde önemli adımlar atmakta ve bu yönde kayda değer gelişmeler ve başarılar sağlanmaktadır.

Ayrıca kıta insanının kendine güvenen, yeni fırsatlara odaklanarak ve küresel değişimin bir parçası olarak bu sürece katılamayı arzulaması, Afrika'daki yaşam koşullarında görülen olumlu değişimi işaret etmektedir.

İnsanların bu tür girişimleri sahiplenmeleri, bu süreçlerin amaçlarına ulaşması ve gerek Afrika gerekse Afrika'nın kalkınma ortaklarının yararına beklenen sonucu vermesi açısından büyük önem taşımaktadır.

***

Turkey shares with most African countries several common values that have a bearing in all fields of development.

All through the history, positive development observed in political and economical relations regarding decisive and systematic politics implemented for the purpose of strengthening our relations with Africa within the frames of friendship and brotherhood based on mutual benefits to meet the requirements of today's world, have to be reduced also to individual level.

CSOs those are on the African continent are recently taking important steps in eliminating the previous negative image of Africa as the continent of wars, crisis, and diseases and have attained noteworthy developments and successes in this direction.

Furthermore, the desire of the people of the continent to participate in this process in a self-confident manner by focusing on new opportunities and as a part of the global change, points to the positive change seen in the living conditions in Africa.

The ownerships of the people are essential for these processes to succeed, and to yield the expected results for the benefits of both Africa and its development partners.