"Çomak be-çolak daden"...Türkçeyi iyi bilen birinin üç aşağı beş yukarı anlamını tahmin edebileceği bu söz öbeği Farsça bir deyimdir. Türkçenin, Arapça ve Farsçanın gölgesi altında kalmış, tabiri caizse kendi tabii gelişimini sürdürememiş bir dil olduğunu değişik muhaliflerde farklı şekillerde zaman zaman duymuşuzdur. Bu iki dilin büyük oranda etkiledikleri söylenen Türkçe karşısındaki durumu ise pek söz konusu edilmez. Duyageldiğimiz hüküm sanki Türkçenin bu diller karşısında edilgen bir konumda olduğunu zımmen kabul etmektedir. Türkçe de eşyanın tabiatı gereği tarih içinde ilişkide bulunduğu dilleri etkilemiştir. Bu dillerin başında yukarıdaki deyimden de anlaşılacağı gibi Farsça gelmektedir.
"Çomak be-çolak daden"...Türkçeyi iyi bilen birinin üç aşağı beş yukarı anlamını tahmin edebileceği bu söz öbeği Farsça bir deyimdir. Türkçenin, Arapça ve Farsçanın gölgesi altında kalmış, tabiri caizse kendi tabii gelişimini sürdürememiş bir dil olduğunu değişik muhaliflerde farklı şekillerde zaman zaman duymuşuzdur. Bu iki dilin büyük oranda etkiledikleri söylenen Türkçe karşısındaki durumu ise pek söz konusu edilmez. Duyageldiğimiz hüküm sanki Türkçenin bu diller karşısında edilgen bir konumda olduğunu zımmen kabul etmektedir. Türkçe de eşyanın tabiatı gereği tarih içinde ilişkide bulunduğu dilleri etkilemiştir. Bu dillerin başında yukarıdaki deyimden de anlaşılacağı gibi Farsça gelmektedir.