Modernleşme ve uluslaşma tarihimizin klasikleşmiş bir metni olarak milliyetçilik külliyâtının parıldayan tacdârı Türkçülüğün Esasları, Ankara'daki Matbuat ve İstihbârât Matbaası'nda Türk Ocaklılara armağan olmak üzere neşredildiği günden bu yana, özgün eski yazılı metninin tıpkıbasımını ve onun Latin harflerine aktarılmış bakışımlı çevirisini içeren bez ciltli ve mûtena bir baskıyla ilk defa okurun karşısına çıkıyor. Kitap, hem bir koleksiyon öznesi olarak hemOsmanlıcasını geliştirmek isteyen okura muavenet etmek üzere, Historia Yayınları'nın Bilingual dizisinde neşredilecek prestijli işlerin de öncüsüdür. Uriel Heydin tâbiriyle, “Türk uygarlığının ileri kalesi Diyarbekir”de doğan Gökalp, pek çok konuda ardılları tarafından eleştirilmesine rağmen bugün hâlâ yeniden okunmak ve değerlendirilmek yoluyla Türk düşünce hayâtına katkı sunabilecek keyfiyette bir düşünürümüzdür. Geleceği inşâ etmek için, milli bir gelecek kurmak konusunda pişdâr olan bu büyük adama dönmekte her zaman fayda hasıl olacaktır. Yahya Kemal'in dediği gibi; “Diyarbekir'in bir harika olan bu oğlu konuştuğu zaman istikbâlin muhayyel bünyânını kuran dev gibi bir mimara benzerdi ilk Müslümanlar gibi mütedeyyin, ilk Türkler gibi bâni idi; mâziye arkasını çevirmis sâbit bir bakışla yalnız istikbâle bakardı.”
Modernleşme ve uluslaşma tarihimizin klasikleşmiş bir metni olarak milliyetçilik külliyâtının parıldayan tacdârı Türkçülüğün Esasları, Ankara'daki Matbuat ve İstihbârât Matbaası'nda Türk Ocaklılara armağan olmak üzere neşredildiği günden bu yana, özgün eski yazılı metninin tıpkıbasımını ve onun Latin harflerine aktarılmış bakışımlı çevirisini içeren bez ciltli ve mûtena bir baskıyla ilk defa okurun karşısına çıkıyor. Kitap, hem bir koleksiyon öznesi olarak hemOsmanlıcasını geliştirmek isteyen okura muavenet etmek üzere, Historia Yayınları'nın Bilingual dizisinde neşredilecek prestijli işlerin de öncüsüdür. Uriel Heydin tâbiriyle, “Türk uygarlığının ileri kalesi Diyarbekir”de doğan Gökalp, pek çok konuda ardılları tarafından eleştirilmesine rağmen bugün hâlâ yeniden okunmak ve değerlendirilmek yoluyla Türk düşünce hayâtına katkı sunabilecek keyfiyette bir düşünürümüzdür. Geleceği inşâ etmek için, milli bir gelecek kurmak konusunda pişdâr olan bu büyük adama dönmekte her zaman fayda hasıl olacaktır. Yahya Kemal'in dediği gibi; “Diyarbekir'in bir harika olan bu oğlu konuştuğu zaman istikbâlin muhayyel bünyânını kuran dev gibi bir mimara benzerdi ilk Müslümanlar gibi mütedeyyin, ilk Türkler gibi bâni idi; mâziye arkasını çevirmis sâbit bir bakışla yalnız istikbâle bakardı.”