STK' lar, çoğulcu toplum yapısının birer parçası ve toplumsal - siyasal yaşamın önemli birer bileşenidirler.
Günümüz dünyasında STK' ların gelişim tartışmalarına ve yaklaşımlarına yönelik yapmış oldukları katkılar ve olumlu etkiler, geniş kitleler tarafından kabul edilmektedir. Herhangi bir şüpheye mahal vermeden, Türkiye ile Afrika arasındaki ilişkilerin gelişmesinde hükümetin yükümlülüklerinin yanı sıra Sivil Toplum Kuruluşlarına da önemli bir rol düşmektedir.
"Sivil Toplum ve Düşünce Kuruluşları" kalkınmaya ve başarıya yönelik kurumlarsa, bu kurumların faaliyet gösterdikleri ortamın, yani ülkelerinin net bir şekilde anlaşılması ve işlerinin pratik gerçeklikle uyuşması için ilgili ülkenin ideolojisini yeterince yansıtması gerekmektedir. Önemli olan nerede olduğunuzu, ne olmak istediğinizi ve oraya nasıl varmak istediğinizi iyi bilmektir.
Türk devleti ve Türk sivil toplumu ile Afrika sivil toplumu arasında daha derin bir işbirliği geliştirme olanaklarının oluşturulması, çatışma önleme, yönetimi ve çatışma sonrası barışın tesisi süreçlerinde daha önceden elde edilmiş en iyi uygulama örneklerinin ve farklı deneyimlerin taraflar arasında paylaşılması gibi aşamalarla sağlanabilir. Ancak bu şekilde Türkiye ve Afrika arasındaki sosyo-ekonomik kalkınma çalışmalarına yönelik daha barışçıl ve güvenli bir ortam oluşturulabilir.
CSO's are part of the structure of pluralistic societies and an important component of social-political life.
In today's world the contributions of NGOs to and their positive influence on, discussion of and approaches to development have been recognized by a broad spectrum of people. Without any doubt, besides the governmental involvement an important role falls on the civil society organisations in the development of relations between Turkey and Africa.
If " Civil Society Organizations and Think Tanks" are to be developmental and are to succeed, there is a need to understand the environment in which they operate, in their respective countries, and provide the relevant ideology so as to relate with the practical reality .
It is essential to foster a deeper collaboration between the Turkish government as well as Turkish Civil Society, and African civil society. This could be done through funding for research, and training, capacity building, as well as exerience sharing and best practices in conflict prevention, management and post-conflict peacebuilding, in order to build a more peaceful and secured environment for socia – economic development to thrive between Turkey and Africa.
STK' lar, çoğulcu toplum yapısının birer parçası ve toplumsal - siyasal yaşamın önemli birer bileşenidirler.
Günümüz dünyasında STK' ların gelişim tartışmalarına ve yaklaşımlarına yönelik yapmış oldukları katkılar ve olumlu etkiler, geniş kitleler tarafından kabul edilmektedir. Herhangi bir şüpheye mahal vermeden, Türkiye ile Afrika arasındaki ilişkilerin gelişmesinde hükümetin yükümlülüklerinin yanı sıra Sivil Toplum Kuruluşlarına da önemli bir rol düşmektedir.
"Sivil Toplum ve Düşünce Kuruluşları" kalkınmaya ve başarıya yönelik kurumlarsa, bu kurumların faaliyet gösterdikleri ortamın, yani ülkelerinin net bir şekilde anlaşılması ve işlerinin pratik gerçeklikle uyuşması için ilgili ülkenin ideolojisini yeterince yansıtması gerekmektedir. Önemli olan nerede olduğunuzu, ne olmak istediğinizi ve oraya nasıl varmak istediğinizi iyi bilmektir.
Türk devleti ve Türk sivil toplumu ile Afrika sivil toplumu arasında daha derin bir işbirliği geliştirme olanaklarının oluşturulması, çatışma önleme, yönetimi ve çatışma sonrası barışın tesisi süreçlerinde daha önceden elde edilmiş en iyi uygulama örneklerinin ve farklı deneyimlerin taraflar arasında paylaşılması gibi aşamalarla sağlanabilir. Ancak bu şekilde Türkiye ve Afrika arasındaki sosyo-ekonomik kalkınma çalışmalarına yönelik daha barışçıl ve güvenli bir ortam oluşturulabilir.
CSO's are part of the structure of pluralistic societies and an important component of social-political life.
In today's world the contributions of NGOs to and their positive influence on, discussion of and approaches to development have been recognized by a broad spectrum of people. Without any doubt, besides the governmental involvement an important role falls on the civil society organisations in the development of relations between Turkey and Africa.
If " Civil Society Organizations and Think Tanks" are to be developmental and are to succeed, there is a need to understand the environment in which they operate, in their respective countries, and provide the relevant ideology so as to relate with the practical reality .
It is essential to foster a deeper collaboration between the Turkish government as well as Turkish Civil Society, and African civil society. This could be done through funding for research, and training, capacity building, as well as exerience sharing and best practices in conflict prevention, management and post-conflict peacebuilding, in order to build a more peaceful and secured environment for socia – economic development to thrive between Turkey and Africa.