Bu kitapta yazdığım ve yazamadığım bütün fenalıkların temelinde "Ben" duygusunun hakim olduğu bencillik vardır.Menfaat duygularının ve çıkar tutkularının esiri olmuş bir fert, insanlık âlemini tehdit eden en büyük mahluktur.Bunlar var olan her türlü ahlak ve sevgi anlayışını yer ve bitirirler. Şunu hep görmüşsünüzdür:
- "Zengin olacağım."
- "Ev, araba, arazi alacağım."
- "Ben en büyük olacağım."
- "Daha fazla kazanmak istiyorum."
- "Müdürlük benim hakkım. Ben olacağım." diye konuşanlar çoğunluktadır. Herkes kendisini düşünüyor. "Ona kanunu uygulayın. Ama bana dokunmayın." Zihniyeti artık bütün kafalarda yer etmiş. İşte bu bencil duygular, Türk milletinin vicdanındaki bütün güzellikleri ve manevi değerleri alıp götürmektedir. İslam'ı savunanlardan da aynı kötü davranışın içinde olanlar var. "Biz doğru yoldayız." veya "Biz Allah'a daha yakınız." gibi ihtiraslı duyguların içerisinde hapis olmuşlar. Kimse arkadaşı, komşusu veya bir başkası için iyilik, güzellik, zenginlik temenni etmiyor. Her şeyi kendisine hak görüyor. İşte bu nedenle çalıyor, alıyor, dolandırıyor. Bu duygular toplumumuzu maddeye önem verir hale getirmiştir. İnsanlarımızın büyük bölümünde; devlet, millet ve bayrak anlayışı kalmamıştır. Ülkemizi bu hale getirenler: Atatürk özveri ve zihniyetini gösteremeyip, şahsi çıkarları peşinde koşan politikacı ve göz önünde olan devlet adamlarımız olmuştur.
Bu kitapta yazdığım ve yazamadığım bütün fenalıkların temelinde "Ben" duygusunun hakim olduğu bencillik vardır.Menfaat duygularının ve çıkar tutkularının esiri olmuş bir fert, insanlık âlemini tehdit eden en büyük mahluktur.Bunlar var olan her türlü ahlak ve sevgi anlayışını yer ve bitirirler. Şunu hep görmüşsünüzdür:
- "Zengin olacağım."
- "Ev, araba, arazi alacağım."
- "Ben en büyük olacağım."
- "Daha fazla kazanmak istiyorum."
- "Müdürlük benim hakkım. Ben olacağım." diye konuşanlar çoğunluktadır. Herkes kendisini düşünüyor. "Ona kanunu uygulayın. Ama bana dokunmayın." Zihniyeti artık bütün kafalarda yer etmiş. İşte bu bencil duygular, Türk milletinin vicdanındaki bütün güzellikleri ve manevi değerleri alıp götürmektedir. İslam'ı savunanlardan da aynı kötü davranışın içinde olanlar var. "Biz doğru yoldayız." veya "Biz Allah'a daha yakınız." gibi ihtiraslı duyguların içerisinde hapis olmuşlar. Kimse arkadaşı, komşusu veya bir başkası için iyilik, güzellik, zenginlik temenni etmiyor. Her şeyi kendisine hak görüyor. İşte bu nedenle çalıyor, alıyor, dolandırıyor. Bu duygular toplumumuzu maddeye önem verir hale getirmiştir. İnsanlarımızın büyük bölümünde; devlet, millet ve bayrak anlayışı kalmamıştır. Ülkemizi bu hale getirenler: Atatürk özveri ve zihniyetini gösteremeyip, şahsi çıkarları peşinde koşan politikacı ve göz önünde olan devlet adamlarımız olmuştur.