Bu Einstein'ın sözüdür: “Hayal gücü bilgiden daha önemlidir”. Bütün büyük girişimler ve buluşlar önce hayal etmekle başlar. Her şey beyin kıvrımlarımızda tasarlanır ve sonra bilgi, kararlılık ve çalışmayla ortaya çıkar. Bu kitabımızda, altı yıl sonra giriş yapacağımız Cumhuriyetimizin İkinci Yüzyılında olabilecekler futuristik bir bakış açısıyla hayal edilmiş, tasarlanmış ve bu hayalin nasıl gerçeğe dönüşebileceği öykü edilmeye çalışılmıştır.
2010'larda çalışmaya başlayan demiryolcuların rüyası yüksek hızlı trenlerden 2050 yılında İstanbul-Ankara arasını 20 dakikaya indiren vakumlu tüp trenlere, Haliç kıyısında kurulan 10 milyon kitaplı dev kütüphaneden Beykoz sırtlarında yapay organ üretilen ultra-modern hastaneye, 2020'lerin ortalarında faaliyete geçecek olan Akkuyu Nükleer Enerji Santrali'nde olası bir kazanın nasıl önlendiğinden Hint Okyanusu'nda görevlendirilen uçak gemisi destekli Türk Filosu'na kadar pek çok şeyi bulacağınız bu eserde geçen bir paragraf belki de tarihimizdeki bu ikinci “Muhteşem Yüzyılın” özeti gibidir.
“Burada bildiğimiz anlamda bir atmosfer olmadığından dalgalanmıyordu ama bin yıl önce Malazgirt'ten Anadolu'ya giriş yapan bayrağımızın; ikinci milenyum başında uzayın ıssız bir köşesi olan Ganimid'e nasıl taşındığını öyle güzel anlatıyordu ki...”
Öykülerimiz aynı zamanda optimist (iyimser) bir gelecek bakışıyla kaleme alınmıştır. Zaman zaman yaşadığımız ve belki bir çok defa da yaşayacağımız olumsuz tablolara rağmen, her şartta içimizde taşıyacağımız Türkiye sevgisi ve tarihin mecbur ettiği süper güç olma yazgısı eninde sonunda bizi mutlu sona ulaştıracaktır.
Bu Einstein'ın sözüdür: “Hayal gücü bilgiden daha önemlidir”. Bütün büyük girişimler ve buluşlar önce hayal etmekle başlar. Her şey beyin kıvrımlarımızda tasarlanır ve sonra bilgi, kararlılık ve çalışmayla ortaya çıkar. Bu kitabımızda, altı yıl sonra giriş yapacağımız Cumhuriyetimizin İkinci Yüzyılında olabilecekler futuristik bir bakış açısıyla hayal edilmiş, tasarlanmış ve bu hayalin nasıl gerçeğe dönüşebileceği öykü edilmeye çalışılmıştır.
2010'larda çalışmaya başlayan demiryolcuların rüyası yüksek hızlı trenlerden 2050 yılında İstanbul-Ankara arasını 20 dakikaya indiren vakumlu tüp trenlere, Haliç kıyısında kurulan 10 milyon kitaplı dev kütüphaneden Beykoz sırtlarında yapay organ üretilen ultra-modern hastaneye, 2020'lerin ortalarında faaliyete geçecek olan Akkuyu Nükleer Enerji Santrali'nde olası bir kazanın nasıl önlendiğinden Hint Okyanusu'nda görevlendirilen uçak gemisi destekli Türk Filosu'na kadar pek çok şeyi bulacağınız bu eserde geçen bir paragraf belki de tarihimizdeki bu ikinci “Muhteşem Yüzyılın” özeti gibidir.
“Burada bildiğimiz anlamda bir atmosfer olmadığından dalgalanmıyordu ama bin yıl önce Malazgirt'ten Anadolu'ya giriş yapan bayrağımızın; ikinci milenyum başında uzayın ıssız bir köşesi olan Ganimid'e nasıl taşındığını öyle güzel anlatıyordu ki...”
Öykülerimiz aynı zamanda optimist (iyimser) bir gelecek bakışıyla kaleme alınmıştır. Zaman zaman yaşadığımız ve belki bir çok defa da yaşayacağımız olumsuz tablolara rağmen, her şartta içimizde taşıyacağımız Türkiye sevgisi ve tarihin mecbur ettiği süper güç olma yazgısı eninde sonunda bizi mutlu sona ulaştıracaktır.