Türkiye'de felsefe sahnesinde yıllardır niçin bir filozofumuz olmadığı ve felsefe geleneğimizin bulunmadığı konuşulur durur. Bunun sebebi, aslında hiçbir zaman geçmiş ile yüzleşilmemesidir. Geleneği anlamadan, geleceği inşa etmenin mümkün olmadığı ortadadır.
Ne kadar kurtulunmak istense de, geçmiş, heyulasıyla kendini unutturmaz. Öyleyse yapılması gereken, geçmiş ile muhasebedir. Bu kitap da, geçmişin birikimini ortaya çıkarmaya yönelik bir çabanın ikinci kitabıdır.
Türkiye'de felsefe sahnesinde yıllardır niçin bir filozofumuz olmadığı ve felsefe geleneğimizin bulunmadığı konuşulur durur. Bunun sebebi, aslında hiçbir zaman geçmiş ile yüzleşilmemesidir. Geleneği anlamadan, geleceği inşa etmenin mümkün olmadığı ortadadır.
Ne kadar kurtulunmak istense de, geçmiş, heyulasıyla kendini unutturmaz. Öyleyse yapılması gereken, geçmiş ile muhasebedir. Bu kitap da, geçmişin birikimini ortaya çıkarmaya yönelik bir çabanın ikinci kitabıdır.