Sabancı Üniversitesi Toplumsal Cinsiyet ve Kadın ÇalışmalarıMükemmeliyet Merkezi tarafından 2010 yılından beri verilen DicleKoğacıoğlu Makale Ödülü'nü kazanan eserlerin arasından seçilerekderlenen bu kitap, Koğacıoğlu'nun çalışmalarında ön plana çıkanhukuk sosyolojisi, cinsiyet çalışmaları, eşitsizlik ve ayrımcılık gibikavramların altını çiziyor. Kentler ve mekânlar; diller ve öznellikler;erkeklikler ve cinsellikler olmak üzere üç bölüme ayrılan kitap, şehirdışında yer alan toplu konutlarda bir kadın olarak tek başına yaşamak,Kürt kadınlarının sözlü şiir ve ağlama pratikleri, Karadeniz'de birkız kaçırma “geleneği” olan çekme anlatıları, eşcinsel ve biseksüelerkeklerin mekânsal sosyalleşmesi gibi konuları inceliyor,Koğacıoğlu'nun izinden giderek sosyal bilim çalışmalarına yeni birsoluk getiriyor, bu çalışmalara zenginlik katmayı hedefliyor.
Dicle […] sadece hegemonik politik ve toplumsal söylemlerieleştirmekle kalmıyor, Batı'da ortaya çıkan ve gelişen sosyal bilimteorilerinin ve kavramlarının da Türkiye gibi farklı coğrafyalardayapılan saha çalışmalarından ortaya çıkacak yeni teoriler vekavramlarla harmanlanmasıyla oluşacak daha çoğulcu ve çok seslibir sosyal bilimler anlayışının hayalini kuruyordu. Dicle ancak buşekilde bu sorunların ve onların insanların hayatında yol açtığı acılarınortadan kaldırılmasında somut adımlar atılacağına inanıyordu.
- Ayşecan Terzioğlu
Sabancı Üniversitesi Toplumsal Cinsiyet ve Kadın ÇalışmalarıMükemmeliyet Merkezi tarafından 2010 yılından beri verilen DicleKoğacıoğlu Makale Ödülü'nü kazanan eserlerin arasından seçilerekderlenen bu kitap, Koğacıoğlu'nun çalışmalarında ön plana çıkanhukuk sosyolojisi, cinsiyet çalışmaları, eşitsizlik ve ayrımcılık gibikavramların altını çiziyor. Kentler ve mekânlar; diller ve öznellikler;erkeklikler ve cinsellikler olmak üzere üç bölüme ayrılan kitap, şehirdışında yer alan toplu konutlarda bir kadın olarak tek başına yaşamak,Kürt kadınlarının sözlü şiir ve ağlama pratikleri, Karadeniz'de birkız kaçırma “geleneği” olan çekme anlatıları, eşcinsel ve biseksüelerkeklerin mekânsal sosyalleşmesi gibi konuları inceliyor,Koğacıoğlu'nun izinden giderek sosyal bilim çalışmalarına yeni birsoluk getiriyor, bu çalışmalara zenginlik katmayı hedefliyor.
Dicle […] sadece hegemonik politik ve toplumsal söylemlerieleştirmekle kalmıyor, Batı'da ortaya çıkan ve gelişen sosyal bilimteorilerinin ve kavramlarının da Türkiye gibi farklı coğrafyalardayapılan saha çalışmalarından ortaya çıkacak yeni teoriler vekavramlarla harmanlanmasıyla oluşacak daha çoğulcu ve çok seslibir sosyal bilimler anlayışının hayalini kuruyordu. Dicle ancak buşekilde bu sorunların ve onların insanların hayatında yol açtığı acılarınortadan kaldırılmasında somut adımlar atılacağına inanıyordu.
- Ayşecan Terzioğlu