Türk düşünce hayatında, ortaya koyduğu eser ve çalışmalarla lâyık olduğu alakaya mahzar olamamış ve henüz halefi olmayan bir bilim ve düşünce adamı olma özelliğini koruyan Erol Güngör'ün Türk toplumunun modernlik deneyimine odaklı din merkezli çözümlemelerinin gerek tarihsel birikimin eleştirel bir gözle ele alınması, gerek toplumsal değişim ve gelişimin sağlıklı bir sürece oturtulması ekseninde, özgün ve bilimsel bir girişim olduğunu söyleyebiliriz. Nitekim gelenekselden moderne İmparatorluktan Cumhuriyete- geçiş sürecinde değişim taleplerine direnen kavramsal ve kurumsal yapıların ürettiği 'çatışma'nın en aza indirgenmesi, kültürel yapı ve değerlerin yeni/farklı bir medeniyete, yani Batı medeniyetine katılımının hangi şartlar ve zeminlerde mümkün olabileceği açısından elinizdeki bu eser günümüz düşüncesine/ sorunlarına önemli açılımlar sunmaktadır.
Türk düşünce hayatında, ortaya koyduğu eser ve çalışmalarla lâyık olduğu alakaya mahzar olamamış ve henüz halefi olmayan bir bilim ve düşünce adamı olma özelliğini koruyan Erol Güngör'ün Türk toplumunun modernlik deneyimine odaklı din merkezli çözümlemelerinin gerek tarihsel birikimin eleştirel bir gözle ele alınması, gerek toplumsal değişim ve gelişimin sağlıklı bir sürece oturtulması ekseninde, özgün ve bilimsel bir girişim olduğunu söyleyebiliriz. Nitekim gelenekselden moderne İmparatorluktan Cumhuriyete- geçiş sürecinde değişim taleplerine direnen kavramsal ve kurumsal yapıların ürettiği 'çatışma'nın en aza indirgenmesi, kültürel yapı ve değerlerin yeni/farklı bir medeniyete, yani Batı medeniyetine katılımının hangi şartlar ve zeminlerde mümkün olabileceği açısından elinizdeki bu eser günümüz düşüncesine/ sorunlarına önemli açılımlar sunmaktadır.