Hiç kuşku yok ki, kadın ve toplumsal cinsiyet çalışmaları, disiplinler arası niteliğiyle özerk bir akademik alan olarak üniversite sistemine girdi. Akademik feminizm, mutlak ve objektif addedilen bilginin, toplumsal cinsiyet eşitsizliği temelli üretilen, eril nitelikli bilgi olduğunu geri dönülmez biçimde ortaya koydu. Bu kitaptaki yazıların her biri, kadın ve toplumsal cinsiyet çalışmaları alanında uzmanlaşma çabası içinde olanöğrencilerimizden bir grubun, kendilerini de dönüştürme süreci olarak gördükleri araştırmalardan üretildi. Toplumsal cinsiyet eşitsizliğini çeşitli boyutlarıyla sorgulayan ve ‘özgürlük ve eşitlik ideali' peşinde koşan her türlü bilginin kamusal görünürlüğünü sağlamak yönünde katkıda bulunmasını amaçladığımız bu derlemenin, aynı zamanda bu alanda çalışan genç araştırmacıları cesaretlendirmesini de umuyoruz.
Hiç kuşku yok ki, kadın ve toplumsal cinsiyet çalışmaları, disiplinler arası niteliğiyle özerk bir akademik alan olarak üniversite sistemine girdi. Akademik feminizm, mutlak ve objektif addedilen bilginin, toplumsal cinsiyet eşitsizliği temelli üretilen, eril nitelikli bilgi olduğunu geri dönülmez biçimde ortaya koydu. Bu kitaptaki yazıların her biri, kadın ve toplumsal cinsiyet çalışmaları alanında uzmanlaşma çabası içinde olanöğrencilerimizden bir grubun, kendilerini de dönüştürme süreci olarak gördükleri araştırmalardan üretildi. Toplumsal cinsiyet eşitsizliğini çeşitli boyutlarıyla sorgulayan ve ‘özgürlük ve eşitlik ideali' peşinde koşan her türlü bilginin kamusal görünürlüğünü sağlamak yönünde katkıda bulunmasını amaçladığımız bu derlemenin, aynı zamanda bu alanda çalışan genç araştırmacıları cesaretlendirmesini de umuyoruz.