Türkiye'de konuşulan dillerden biri olan Arapça, farklı diyalektleriyle değişik inanç ve kültüre sahip birçok topluluk tarafından konuşulmaktadır. Hiç şüphesiz bu alanda yapılmış veya yapılacak yerli ve yabancı çalışmalar çok dilliliğin korunması ve geliştirilmesine kısmen de olsa katkı sağlayacaktır. Somut olmayan kültürel miras öğeleri bakımından zengin sayılabilecek Adana, Hatay, Mersin, Kilis, Gaziantep, Şanlıurfa, Diyarbakır, Mardin, Siirt, Şırnak, Batman, Bitlis ve Muş gibi illerde yaşayan Arapların konuştukları Arap diyalektleri 20. yüzyılın ikinci yarısından itibaren Avrupalıların dikkatini çekmiştir. Bu kapsamda son yıllarda Türkiye'de konuşulan Arap diyalektleri ile ilgili yerli araştırmacılar tarafından yapılan ve Türkçe dilinde yayınlanmış önemli çalışmalar olmakla beraber henüz istenilen seviyeye ulaştığı söylenemez. Farklı zeminlerdeki konuların bir bütünlük içerisinde sunulması bakımından önemli bir işleve sahip olması beklenen editöryal nitelikteki bu çalışmada, Türkiye'nin değişik bölgelerinde konuşulan Arap diyalektlerinin sesbilgisi, biçimbilgisi, sözdizimi gibi konuların yanı sıra deyimlerin, atasözlerin ve çeşitli anlatım kalıplarının oluşturduğu bütünü ifade eden söz varlığını konu edinen farklı yazarlara ait bölümler yer almaktadır.
Türkiye'de konuşulan dillerden biri olan Arapça, farklı diyalektleriyle değişik inanç ve kültüre sahip birçok topluluk tarafından konuşulmaktadır. Hiç şüphesiz bu alanda yapılmış veya yapılacak yerli ve yabancı çalışmalar çok dilliliğin korunması ve geliştirilmesine kısmen de olsa katkı sağlayacaktır. Somut olmayan kültürel miras öğeleri bakımından zengin sayılabilecek Adana, Hatay, Mersin, Kilis, Gaziantep, Şanlıurfa, Diyarbakır, Mardin, Siirt, Şırnak, Batman, Bitlis ve Muş gibi illerde yaşayan Arapların konuştukları Arap diyalektleri 20. yüzyılın ikinci yarısından itibaren Avrupalıların dikkatini çekmiştir. Bu kapsamda son yıllarda Türkiye'de konuşulan Arap diyalektleri ile ilgili yerli araştırmacılar tarafından yapılan ve Türkçe dilinde yayınlanmış önemli çalışmalar olmakla beraber henüz istenilen seviyeye ulaştığı söylenemez. Farklı zeminlerdeki konuların bir bütünlük içerisinde sunulması bakımından önemli bir işleve sahip olması beklenen editöryal nitelikteki bu çalışmada, Türkiye'nin değişik bölgelerinde konuşulan Arap diyalektlerinin sesbilgisi, biçimbilgisi, sözdizimi gibi konuların yanı sıra deyimlerin, atasözlerin ve çeşitli anlatım kalıplarının oluşturduğu bütünü ifade eden söz varlığını konu edinen farklı yazarlara ait bölümler yer almaktadır.