Türkiye'deki Hristiyanlaştırma faaliyetleri, bugüne kadar pek az ele alınmış bir mevzudur. Zaman zaman muhtelif gazete ve mecmualarda münferid din değiştirme hadiseleri vesilesiyle bazı yazılar çıkmaktadır. Fakat bunların çoğu, meseleyi bir kültür problemi olarak alacak yerde, İslamiyet ve Hristiyanlık arasında lüzumsuz doktrin mukayeselerinden ileri gitmiyor. Bilhassa eski müelliflerin yazılarında hep bu din mukayesesine ehemmiyet verilmiştir. Son senelerde yazılan bazı makalelerde ise mücerret bir husumet duygusundan başka şey göremiyoruz. Halbuki Türkiye'deki Hristiyan kültürü, yerli kültürün uğradığı tahribat neticesinde onun yerine kaim olmak üzere yayılan bir içtimai vetire teşkil etmektedir. Bu vetirenin tarihi inkişafı ve halen katettiği merhaleyi kısaca da olsa gözden geçirmek çok faydalı olacaktır.
Türkiye'deki Hristiyanlaştırma faaliyetleri, bugüne kadar pek az ele alınmış bir mevzudur. Zaman zaman muhtelif gazete ve mecmualarda münferid din değiştirme hadiseleri vesilesiyle bazı yazılar çıkmaktadır. Fakat bunların çoğu, meseleyi bir kültür problemi olarak alacak yerde, İslamiyet ve Hristiyanlık arasında lüzumsuz doktrin mukayeselerinden ileri gitmiyor. Bilhassa eski müelliflerin yazılarında hep bu din mukayesesine ehemmiyet verilmiştir. Son senelerde yazılan bazı makalelerde ise mücerret bir husumet duygusundan başka şey göremiyoruz. Halbuki Türkiye'deki Hristiyan kültürü, yerli kültürün uğradığı tahribat neticesinde onun yerine kaim olmak üzere yayılan bir içtimai vetire teşkil etmektedir. Bu vetirenin tarihi inkişafı ve halen katettiği merhaleyi kısaca da olsa gözden geçirmek çok faydalı olacaktır.