Bütün toplumların sosyo-ekonomik ve sosyo kültürel yapıları değiştikçe nüfus yapıları da farklılaşmaktadır. Türkiye'de de 1950'den sonra özellikle de 1975'ten sonra sosyo-ekonomik ve sosyo-kültürel yapının hızla değişmesi ile birlikte demografik yapıda önemli değişimler meydana gelmiştir. Bugün gelinen nokta nihai durum olmayıp bu değişim gelecekte de devam edecektir.
Bu çalışmada Türkiye'de nüfus yapısının değişimine etki eden faktörler değerlendirilecek, verilere bağlı olarak nüfus yapısının son 40 yıldaki değişimi ortaya çıkarılacaktır. 1975 yılından sonraki eğilime ve ilgili kurumların geleceğe yönelik projeksiyonlarına bağlı olarak, nüfus yapısının gelecekteki durumu ve bu durumun neden olabileceği muhtemel sonuçlar üzerinde durulacaktır.
Türkiye'de başta hızlı kentleşme olmak üzere, eğitim seviyesinin yükselmesi, kişi başına düşen gelirin artması, sağlık koşullarının iyileşmesi, aile yapısının değişmesi, aile kurumunun zayıflaması, kadının çalışma hayatına daha fazla katılmaya başlaması, boşanma oranının artması gibi çok sayıda faktör nüfus yapısını etkilemiştir. 1950 öncesinde yüksek olan bebek ölüm hızı ve doğum oranı ile düşük olan ortalama ömür gibi değişkenler sonraki süreçte yeni gelişmelere bağlı olarak farklılaşmıştır. Neticede Türkiye'de 1950'den sonra bebek ölüm oranı azalmaya başlamış, hayat standardı ve ortalama ömür ise yükselmiştir. 1960'lı yıllardan itibaren toplam doğurganlık hızı da azalmaya başlamıştır. Bu faktörlere bağlı olarak 1975'ten günümüze kadar olan süreçte çocuk nüfusun toplam nüfus içindeki payı önemli ölçüde azalmış, çalışma çağı ve yaşlı nüfusun toplam nüfus içindeki payı ise artmıştır. Türkiye'nin demografik yapısının değişmesi bazı problemleri ve fırsatları da beraberinde getirmiştir. Bu çalışmada demografik yapıdaki değişimin neden olduğu kriz ve fırsatlar ele alınacak ve bu değişimden en iyi şekilde nasıl yararlanılabileceği sorusuna cevap aranacaktır.
Bütün toplumların sosyo-ekonomik ve sosyo kültürel yapıları değiştikçe nüfus yapıları da farklılaşmaktadır. Türkiye'de de 1950'den sonra özellikle de 1975'ten sonra sosyo-ekonomik ve sosyo-kültürel yapının hızla değişmesi ile birlikte demografik yapıda önemli değişimler meydana gelmiştir. Bugün gelinen nokta nihai durum olmayıp bu değişim gelecekte de devam edecektir.
Bu çalışmada Türkiye'de nüfus yapısının değişimine etki eden faktörler değerlendirilecek, verilere bağlı olarak nüfus yapısının son 40 yıldaki değişimi ortaya çıkarılacaktır. 1975 yılından sonraki eğilime ve ilgili kurumların geleceğe yönelik projeksiyonlarına bağlı olarak, nüfus yapısının gelecekteki durumu ve bu durumun neden olabileceği muhtemel sonuçlar üzerinde durulacaktır.
Türkiye'de başta hızlı kentleşme olmak üzere, eğitim seviyesinin yükselmesi, kişi başına düşen gelirin artması, sağlık koşullarının iyileşmesi, aile yapısının değişmesi, aile kurumunun zayıflaması, kadının çalışma hayatına daha fazla katılmaya başlaması, boşanma oranının artması gibi çok sayıda faktör nüfus yapısını etkilemiştir. 1950 öncesinde yüksek olan bebek ölüm hızı ve doğum oranı ile düşük olan ortalama ömür gibi değişkenler sonraki süreçte yeni gelişmelere bağlı olarak farklılaşmıştır. Neticede Türkiye'de 1950'den sonra bebek ölüm oranı azalmaya başlamış, hayat standardı ve ortalama ömür ise yükselmiştir. 1960'lı yıllardan itibaren toplam doğurganlık hızı da azalmaya başlamıştır. Bu faktörlere bağlı olarak 1975'ten günümüze kadar olan süreçte çocuk nüfusun toplam nüfus içindeki payı önemli ölçüde azalmış, çalışma çağı ve yaşlı nüfusun toplam nüfus içindeki payı ise artmıştır. Türkiye'nin demografik yapısının değişmesi bazı problemleri ve fırsatları da beraberinde getirmiştir. Bu çalışmada demografik yapıdaki değişimin neden olduğu kriz ve fırsatlar ele alınacak ve bu değişimden en iyi şekilde nasıl yararlanılabileceği sorusuna cevap aranacaktır.