Batı Emperyalizmi, Osmanlı topraklarına gönüllü kullukla ve yerli işbirlikçilerin desteğiyle girmiştir. Bunda tehlikeleri algılamayan mağrur padişahların ihsan olarak verdikleri ahıdnameler başrolü oynamıştır. Kapitülasyon ayrıcalıklarının titizlikle uygulanması Fransa Kralı XV. Louis'ye verilen 1740 Ahidnamesi'nde olduğu gibi, padişahça kutsal yemin altında taahhüt edilmiştir.
Yabancılara verilen ayrıcalıkların ağırlaşmasında, kurucu unsur Türklerin Hıristiyan saray kadınları-devşirme vezirler-ulema üçlüsünce yönetimden uzaklaştırılması, önemli etkenler arasındadır.
Kapitülasyon ayrıcalıklarının yumuşattığı mevzileri, Tanzimat Dönemi ticaret andlaşmaları darmadağın etmiştir. Osmanlı memleketleri Sanayi Devrimi'yle. Batı'nın devasa miktarlara varan üretim fazlasına açılarak serbest ticaret politikaları sonucunda sömürgeleşmiştir.
Tanzimat reformlarıyla Osmanlı devlet yönetimi Batıya teslim olmuştur. Artık İngiliz Fransız veya Rus yanlısı Sadrazamlar devri başlamaktadır. Bu teslim oluş, Keçecizade Mehmed Fuad Paşa için "Bâb-ı Âli'yi İngiltere'nin dostluğundan mahrum görmektense birkaç vilayetimizi elden çıkmış görmek daha iyidir". Mahmud Nedim Paşa için de "sakalını Rusya elçisi Ignatiyef'in eline verdi, Bâb-ı Âli'nin nüfuzu Rusya Sefaretme geçti" şeklinde ifade edilmiştir.
Akıl almaz aymazlıkların da etkisiyle Osmanlı Devleti parçalanıp paylaşılmış ve kurucu unsur Türkler büyük acılar yaşamışlardır.
Geçmişten ders alınmadığı için Türkiye Cumhuriyeti de Truman Doktrini ve Marshall Yardımı ile Batı'nın nüfuz alanına sokulmuştur. 1978 Washington Mutabakatı'nın gereği olan 24 Ocak 1980 Kararları ve1995 Gümrük Birliği süreciyle, dış ve iç ticareti Batı tekelleri yararına düzenleme altına alınmış, ağır bir borç yükü altına sokulmuş, ulusal kuruluşları özelleştirerek yağmalanıp yabancılaştırılmıştır.
Bu kitap, yukarıda özetlenen gerçeği ve Türklerin günümüzde de benzer oyunlar karşısında olduğunu, Batı kaynaklı birinci el bilgi ve belgelerle ortaya koymaktadır. Batılıların Türkiye üzerine oyunlarına dikkati çekerek ulusal bilinci açık tutmaya çalışan yurtseverlere paranoya suçlaması yapan beşinci kol aydınlarını ve kartel medyasını mahkûm etmektedir. Batı Emperyalizmi'nin ve yerli işbirlikçilerinin suçüstü tutanağıdır.
Batı Emperyalizmi, Osmanlı topraklarına gönüllü kullukla ve yerli işbirlikçilerin desteğiyle girmiştir. Bunda tehlikeleri algılamayan mağrur padişahların ihsan olarak verdikleri ahıdnameler başrolü oynamıştır. Kapitülasyon ayrıcalıklarının titizlikle uygulanması Fransa Kralı XV. Louis'ye verilen 1740 Ahidnamesi'nde olduğu gibi, padişahça kutsal yemin altında taahhüt edilmiştir.
Yabancılara verilen ayrıcalıkların ağırlaşmasında, kurucu unsur Türklerin Hıristiyan saray kadınları-devşirme vezirler-ulema üçlüsünce yönetimden uzaklaştırılması, önemli etkenler arasındadır.
Kapitülasyon ayrıcalıklarının yumuşattığı mevzileri, Tanzimat Dönemi ticaret andlaşmaları darmadağın etmiştir. Osmanlı memleketleri Sanayi Devrimi'yle. Batı'nın devasa miktarlara varan üretim fazlasına açılarak serbest ticaret politikaları sonucunda sömürgeleşmiştir.
Tanzimat reformlarıyla Osmanlı devlet yönetimi Batıya teslim olmuştur. Artık İngiliz Fransız veya Rus yanlısı Sadrazamlar devri başlamaktadır. Bu teslim oluş, Keçecizade Mehmed Fuad Paşa için "Bâb-ı Âli'yi İngiltere'nin dostluğundan mahrum görmektense birkaç vilayetimizi elden çıkmış görmek daha iyidir". Mahmud Nedim Paşa için de "sakalını Rusya elçisi Ignatiyef'in eline verdi, Bâb-ı Âli'nin nüfuzu Rusya Sefaretme geçti" şeklinde ifade edilmiştir.
Akıl almaz aymazlıkların da etkisiyle Osmanlı Devleti parçalanıp paylaşılmış ve kurucu unsur Türkler büyük acılar yaşamışlardır.
Geçmişten ders alınmadığı için Türkiye Cumhuriyeti de Truman Doktrini ve Marshall Yardımı ile Batı'nın nüfuz alanına sokulmuştur. 1978 Washington Mutabakatı'nın gereği olan 24 Ocak 1980 Kararları ve1995 Gümrük Birliği süreciyle, dış ve iç ticareti Batı tekelleri yararına düzenleme altına alınmış, ağır bir borç yükü altına sokulmuş, ulusal kuruluşları özelleştirerek yağmalanıp yabancılaştırılmıştır.
Bu kitap, yukarıda özetlenen gerçeği ve Türklerin günümüzde de benzer oyunlar karşısında olduğunu, Batı kaynaklı birinci el bilgi ve belgelerle ortaya koymaktadır. Batılıların Türkiye üzerine oyunlarına dikkati çekerek ulusal bilinci açık tutmaya çalışan yurtseverlere paranoya suçlaması yapan beşinci kol aydınlarını ve kartel medyasını mahkûm etmektedir. Batı Emperyalizmi'nin ve yerli işbirlikçilerinin suçüstü tutanağıdır.