Özellikle 1950li yıllardan sonra soğuk savaşın bir tarafı olan Türkiye 1970li yıllar boyunca Sovyetler ve Ortodoks ittifakı tarafından desteklenen sol örgütlerce kıskaca alınmış; 1980li yıllardan sonra Sovyetlerin dağılma sürecine girmesiyle, Türkiyeye yönelik terör odaklarının destekçileri de değişmiştir. Kimi ülkeler, Türkiyeyi kontrol edebilmek ve büyümesini önlemek için yüzünü Avrupaya çevirtip, sırtını dönüp unuttuğu Asya ve Orta Doğuda yeni yapılanmalar kurarken, kimileri de Orta Doğunun en önemli su kaynaklarının bulunduğu Güneydoğu bölgesinde terörü yeniden yeşermiştir. Ermeniler ve Kürtlerin aynı bölgede terörizme edilmesi, dünya şartlarına göre nöbet değişiminde bulunmaları, birinin zayıfladığı dönemde bir diğerinin zayıfladığı dönemde bir diğerinin gündeme sokulması hiç de tesadüf eseri değildir.
Özellikle 1950li yıllardan sonra soğuk savaşın bir tarafı olan Türkiye 1970li yıllar boyunca Sovyetler ve Ortodoks ittifakı tarafından desteklenen sol örgütlerce kıskaca alınmış; 1980li yıllardan sonra Sovyetlerin dağılma sürecine girmesiyle, Türkiyeye yönelik terör odaklarının destekçileri de değişmiştir. Kimi ülkeler, Türkiyeyi kontrol edebilmek ve büyümesini önlemek için yüzünü Avrupaya çevirtip, sırtını dönüp unuttuğu Asya ve Orta Doğuda yeni yapılanmalar kurarken, kimileri de Orta Doğunun en önemli su kaynaklarının bulunduğu Güneydoğu bölgesinde terörü yeniden yeşermiştir. Ermeniler ve Kürtlerin aynı bölgede terörizme edilmesi, dünya şartlarına göre nöbet değişiminde bulunmaları, birinin zayıfladığı dönemde bir diğerinin zayıfladığı dönemde bir diğerinin gündeme sokulması hiç de tesadüf eseri değildir.