"Stalin'den Niyazov'a", kelimenin tam anlamıyla ‘yağmurdan kaçarken doluya tutulan' bir Orta Asya toplumunun güncel öyküsüdür. Türkmen gazeteci Esendullah Oğuz, yüz on yıllık Rus esaretinden kurtulduktan sonra neredeyse Stalin döneminin karanlık günlerine dönüveren ülkesinin, Niyazov'un "kişilik kültü" altında, "bağımsız, demokratik bir cumhuriyet" olarak nasıl yönetildiğine ışık tutuyor. Totaliter rejimlerle çok uzun bir süre yönetilmiş insanların, birden insan haklarına ve özgürlüktere inanmış, demokrat vatandaşlar ve siyasteçiler haline gelemeyişinin örneklerinden biri, bugünkü Türkmenistan.
"Stalin'den Niyazov'a", kelimenin tam anlamıyla ‘yağmurdan kaçarken doluya tutulan' bir Orta Asya toplumunun güncel öyküsüdür. Türkmen gazeteci Esendullah Oğuz, yüz on yıllık Rus esaretinden kurtulduktan sonra neredeyse Stalin döneminin karanlık günlerine dönüveren ülkesinin, Niyazov'un "kişilik kültü" altında, "bağımsız, demokratik bir cumhuriyet" olarak nasıl yönetildiğine ışık tutuyor. Totaliter rejimlerle çok uzun bir süre yönetilmiş insanların, birden insan haklarına ve özgürlüktere inanmış, demokrat vatandaşlar ve siyasteçiler haline gelemeyişinin örneklerinden biri, bugünkü Türkmenistan.