Orhan Gencebay'ın sesi, tütün gibidir. Orhan Gencebay, tütünün hem tadına, hem rengine benzer. Gencebay'ın içe işleyen buğulu sesinde tütün sarısı hüzünle, ateş mavisi öfke, yan yanadır. Değişim sürecinin sancılarını yaşayan bir ülkenin uzun sürmüş yalnızlıklarındaki hüzün ve öfke, seslerden yontulmuş bir sessizlikte çoğalır. Sezen Aksu'nun sesi kola gibidir. Sezen Aksu, kolanın hem tadına, hem rengine benzer. ‘Sezen Aksu'nun sesinde ve ruhunda; neşenin, oynaklığın, güneşin kırmızılığı ile ölümün, hüznün, gecenin siyahlığı, özel ve parlak bir biçimde iç içedir. ‘Doğulanmış Akdeniz hüznü'nün kırılganlığında, imkânsız aşklar yaşayan bir toplumun son 30-40 yılında, kaç kişi vardır ki ‘Vazgeç Gönlüm', ‘Bir Teselli Ver'; ‘Unut', ‘Adı Bende Saklı' demesin, dememiş olsun! Şarkılardan kurulu bir geçmişin, şarkılarla dokunulan her anısında, biraz Orhan, biraz Sezen vardır, biraz tütün, biraz kola olduğu gibi... Orhan'sız, Sezen'siz bir ‘Yakın Türkiye Tarihi', her zaman eksik kalacaktır.
Orhan Gencebay'ın sesi, tütün gibidir. Orhan Gencebay, tütünün hem tadına, hem rengine benzer. Gencebay'ın içe işleyen buğulu sesinde tütün sarısı hüzünle, ateş mavisi öfke, yan yanadır. Değişim sürecinin sancılarını yaşayan bir ülkenin uzun sürmüş yalnızlıklarındaki hüzün ve öfke, seslerden yontulmuş bir sessizlikte çoğalır. Sezen Aksu'nun sesi kola gibidir. Sezen Aksu, kolanın hem tadına, hem rengine benzer. ‘Sezen Aksu'nun sesinde ve ruhunda; neşenin, oynaklığın, güneşin kırmızılığı ile ölümün, hüznün, gecenin siyahlığı, özel ve parlak bir biçimde iç içedir. ‘Doğulanmış Akdeniz hüznü'nün kırılganlığında, imkânsız aşklar yaşayan bir toplumun son 30-40 yılında, kaç kişi vardır ki ‘Vazgeç Gönlüm', ‘Bir Teselli Ver'; ‘Unut', ‘Adı Bende Saklı' demesin, dememiş olsun! Şarkılardan kurulu bir geçmişin, şarkılarla dokunulan her anısında, biraz Orhan, biraz Sezen vardır, biraz tütün, biraz kola olduğu gibi... Orhan'sız, Sezen'siz bir ‘Yakın Türkiye Tarihi', her zaman eksik kalacaktır.