Kazasız belasız fakat benim için pek yorucu olan bir denizyolculuğundan sonra nihayet limana geldik. Sandal karaya yanaşıryanaşmaz ufak tefek eşyamı bizzat yüklendim ve kaynaşan halkı
yararak, önünde bir tabela asılı duran ve karşıma ilk çıkan mütevazı birbinaya girdim. Bir oda istedim. Otelin hizmetçisi beni bir bakışla süzdüve tavan arasına götürdü. Taze su getirttim ve Bay Thomas John'ubulabileceğim yeri güzelce tarif ettirdim: “Şimal kapısının önünde,soldaki ilk köşk; büyük, yeni bir bina, kırmızı ve beyaz mermerdenbirçok sütunları var!”
Peter Schlemihl'in Acayip Macerası'ndan.
Kazasız belasız fakat benim için pek yorucu olan bir denizyolculuğundan sonra nihayet limana geldik. Sandal karaya yanaşıryanaşmaz ufak tefek eşyamı bizzat yüklendim ve kaynaşan halkı
yararak, önünde bir tabela asılı duran ve karşıma ilk çıkan mütevazı birbinaya girdim. Bir oda istedim. Otelin hizmetçisi beni bir bakışla süzdüve tavan arasına götürdü. Taze su getirttim ve Bay Thomas John'ubulabileceğim yeri güzelce tarif ettirdim: “Şimal kapısının önünde,soldaki ilk köşk; büyük, yeni bir bina, kırmızı ve beyaz mermerdenbirçok sütunları var!”
Peter Schlemihl'in Acayip Macerası'ndan.