“ Sen büyüyünce ne olmak istiyorsun?”
“ Ben mi? Şey...”
“ Hadi söyle bakalım; Doktor mu? Avukat mı? Yoksa ressam mı?”
“ Ben şey olmaya karar verdim…”
“ Eveeet! Ne olacaksın?”
“ Ben büyüyünce, manyak olacağım.”
Bu beklenmeyen cevabı verdiğim zamanlar daha küçüktüm. Şimdi de çok büyük sayılmam, altıncı sınıfa gidiyorum. O zamanlar, ‘manyak' kelimesi hoşuma giderdi. Böyle olunca güçlü, cesur, herkesin korktuğu biri olacağımı sanırdım. Hatta bizimkilerin, komşularımıza benden gururla bahsettiklerini bile hayal ederdim.
“ Sen büyüyünce ne olmak istiyorsun?”
“ Ben mi? Şey...”
“ Hadi söyle bakalım; Doktor mu? Avukat mı? Yoksa ressam mı?”
“ Ben şey olmaya karar verdim…”
“ Eveeet! Ne olacaksın?”
“ Ben büyüyünce, manyak olacağım.”
Bu beklenmeyen cevabı verdiğim zamanlar daha küçüktüm. Şimdi de çok büyük sayılmam, altıncı sınıfa gidiyorum. O zamanlar, ‘manyak' kelimesi hoşuma giderdi. Böyle olunca güçlü, cesur, herkesin korktuğu biri olacağımı sanırdım. Hatta bizimkilerin, komşularımıza benden gururla bahsettiklerini bile hayal ederdim.