Romain Gary'nin "Uçurtmalar" romanı, Fransa'nın Normandiya yakınındaki küçük bir kasabasında, uçurtmalar yapan bir amca ile bütün baskı ve direnişlerin arasına sıkışmış bir aşkı anlatıyor... ... Ben bir kadını ütün mutsuzluklarıyla birlikte seviyordum, hepsi bu. Gözlerini kaldırıp gözlerimin ta içine baktı. "Sana hep bir haber göndermek, buraya gelmek istedim, ama kendimi öyle..." "Kendini suçlu mu buluyordun?" Bir şey söylemedi. "Dinle beni, Lila, bu tür suçluluklar hiçbir şey değil bu zamanda; gerçi her zaman için de öyle ya, Bu belden aşağı suçluluklar, ermişlik gibi kalır öbürlerinin yanında." "Nasıl da değişmişsin, Ludo!" "Belki. Almanların çok yardımı oldu. Nazizmin korkunç yanı insanlık dışı oluşudur derler. Evet ama, gerçeği açıkça görmek gerekiyor. Bu insanlık dışı dene şey de insanla ilgili, insanın bir yanı. İnsanlık dışı olmanın da insana özgü bir şey olduğu kabul edilmediği sürece, yobazca yalanlar içinde bocalıyoruz demektir."
Romain Gary'nin "Uçurtmalar" romanı, Fransa'nın Normandiya yakınındaki küçük bir kasabasında, uçurtmalar yapan bir amca ile bütün baskı ve direnişlerin arasına sıkışmış bir aşkı anlatıyor... ... Ben bir kadını ütün mutsuzluklarıyla birlikte seviyordum, hepsi bu. Gözlerini kaldırıp gözlerimin ta içine baktı. "Sana hep bir haber göndermek, buraya gelmek istedim, ama kendimi öyle..." "Kendini suçlu mu buluyordun?" Bir şey söylemedi. "Dinle beni, Lila, bu tür suçluluklar hiçbir şey değil bu zamanda; gerçi her zaman için de öyle ya, Bu belden aşağı suçluluklar, ermişlik gibi kalır öbürlerinin yanında." "Nasıl da değişmişsin, Ludo!" "Belki. Almanların çok yardımı oldu. Nazizmin korkunç yanı insanlık dışı oluşudur derler. Evet ama, gerçeği açıkça görmek gerekiyor. Bu insanlık dışı dene şey de insanla ilgili, insanın bir yanı. İnsanlık dışı olmanın da insana özgü bir şey olduğu kabul edilmediği sürece, yobazca yalanlar içinde bocalıyoruz demektir."