Ufkun Bittiği Yer

Stok Kodu:
9786059490368
Boyut:
13.50x21.00
Sayfa Sayısı:
272
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2019-01
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
%15 indirimli
45,00
38,25
9786059490368
624907
Ufkun Bittiği Yer
Ufkun Bittiği Yer
38.25

''Onlar, ufkun bittiği yerden geliyor, hasret giderdikten ve yeni sevdalar, yeni tutkular arayıp bulduktan sonra, dönüp dolaşıp gene ufkun bittiği yere gidiyorlardı."

"Karşısında tablo değil, aç bir insan vardı. Midesi ile yemeğe, ruhu ile sevgiye aç ve ikisinden de mahrum olduğu için özgürlüğe hasret bir insan. Kendi gençlik günlerine benzettiği, istediğini bilen, aç kalmaya razı olsa bile aşağılanmayı kabul edemeyen, baş eğmeyi kendine yediremeyen bir genç kız."

"Ben ben deyip durma. Kim olduğunu düşündün mü hiç? Kimsin sen, nesin? Sen, bazen bir kırmızı karanfilin, ot biçen çiftçilerin, duvarlara abuk sabuk yazılar yazan gençlerin, bilmem kaç sene önce bir horozun boynuna renkli kurdele takarak işgalci Alman askerlerine sözde kafa tutan yaşlı kadının arkasına saklanan bir korkaksın. Herkese tepeden bakmak, ukalalık etmek hakkını nereden alıyorsun? Sen önce kendine bak, ne var bundaymış!"

"Burası neresi ise, ay bile yok" dedi. "Oysa gecenin karanlığına ışık olsun diye onu ben kendi ellerimle iliştirmiştim gökyüzüne..."
"Zıtlıklar" dedi Marx. "Bunu herkesten daha iyi senin anlaman gerekir. Yani resimlerindeki kahramanlar değil mi karanlıklarda ışık arayanlar? Kör karanlıklar içinde ışık aramakta bir çelişki yok mu sence?"

''Onlar, ufkun bittiği yerden geliyor, hasret giderdikten ve yeni sevdalar, yeni tutkular arayıp bulduktan sonra, dönüp dolaşıp gene ufkun bittiği yere gidiyorlardı."

"Karşısında tablo değil, aç bir insan vardı. Midesi ile yemeğe, ruhu ile sevgiye aç ve ikisinden de mahrum olduğu için özgürlüğe hasret bir insan. Kendi gençlik günlerine benzettiği, istediğini bilen, aç kalmaya razı olsa bile aşağılanmayı kabul edemeyen, baş eğmeyi kendine yediremeyen bir genç kız."

"Ben ben deyip durma. Kim olduğunu düşündün mü hiç? Kimsin sen, nesin? Sen, bazen bir kırmızı karanfilin, ot biçen çiftçilerin, duvarlara abuk sabuk yazılar yazan gençlerin, bilmem kaç sene önce bir horozun boynuna renkli kurdele takarak işgalci Alman askerlerine sözde kafa tutan yaşlı kadının arkasına saklanan bir korkaksın. Herkese tepeden bakmak, ukalalık etmek hakkını nereden alıyorsun? Sen önce kendine bak, ne var bundaymış!"

"Burası neresi ise, ay bile yok" dedi. "Oysa gecenin karanlığına ışık olsun diye onu ben kendi ellerimle iliştirmiştim gökyüzüne..."
"Zıtlıklar" dedi Marx. "Bunu herkesten daha iyi senin anlaman gerekir. Yani resimlerindeki kahramanlar değil mi karanlıklarda ışık arayanlar? Kör karanlıklar içinde ışık aramakta bir çelişki yok mu sence?"

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat