Emily Brontë'nin tamamlanmış tek romanı olan Uğultulu Tepeler, ilk kez 1847 yılında “Ellis Bell” mahlasıyla basılmış ve yazarın ölümünün ardından, Charlotte Brontë tarafından ikinci baskısı hazırlanmıştır. Döneminde yoğun tartışmaların ortasında kalan eser, daha sonra sayısız film ve diziye konu olmuştur.
Kitap, Lockwood adlı kiracının “Uğultulu Tepeler” adlı çiftliğe taşınmasıyla başlar. Biz de onunla birlikte yaşadığı evin tarihini ve ev sahibi Heathclif'in geçmişini öğreniriz. Heathclif'in kişisel tarihi, bir bakıma dışlanmış ve hor görülmüşlerin de tarihidir. Bu tarih ise, tutku, hırs ve intikam rüzgârlarıyla dövülmüş ve adeta çelikten bir karaktere bürünmüştür. Gerçek hayattan yoğun izler taşıyan bu roman, 19. yüzyıl İngiltere'sinin çarpıcı bir sosyal tarihi olarak da okunabilir.
Emily Brontë'nin tamamlanmış tek romanı olan Uğultulu Tepeler, ilk kez 1847 yılında “Ellis Bell” mahlasıyla basılmış ve yazarın ölümünün ardından, Charlotte Brontë tarafından ikinci baskısı hazırlanmıştır. Döneminde yoğun tartışmaların ortasında kalan eser, daha sonra sayısız film ve diziye konu olmuştur.
Kitap, Lockwood adlı kiracının “Uğultulu Tepeler” adlı çiftliğe taşınmasıyla başlar. Biz de onunla birlikte yaşadığı evin tarihini ve ev sahibi Heathclif'in geçmişini öğreniriz. Heathclif'in kişisel tarihi, bir bakıma dışlanmış ve hor görülmüşlerin de tarihidir. Bu tarih ise, tutku, hırs ve intikam rüzgârlarıyla dövülmüş ve adeta çelikten bir karaktere bürünmüştür. Gerçek hayattan yoğun izler taşıyan bu roman, 19. yüzyıl İngiltere'sinin çarpıcı bir sosyal tarihi olarak da okunabilir.