Ergenekon Üs Komutanı Genaral Gökçeri, yeni bir Ganimid sabahında daha erkenciydi. Komutanlığa herkesten önce gelmiş ve doğruca bürosuna çıkmıştı. Ganimid'in gece döneminde ancak saatle belirlenmiş yeni bir güne, daha masasına henüz bırakılmış "Ganimid Günlüğü" gazetesini okuyarak başlamak istiyordu.
Fakat gökyüzünün hiçbir zaman çekiciliğini kaybetmeyecek muhteşem manzarası her şeye galip geldi. Çünkü Jupiter devasa bir portakal gibi gökyüzünün büyük bölümünü kaplamıştı. Bir uçtan diğerine bütün Ergenekon Üssü ve uzaklarda gezegenin buzlu yüzeyi, kızıl ışıklar altında pırıl pırıl parlıyordu. Gökçeri, bir an ne kadar şanslı olduklarını düşündü. Çünkü bir yüzyıl önce insanlar şu manzarayı görebilmek için neler vermezlerdi."
Ergenekon Üs Komutanı Genaral Gökçeri, yeni bir Ganimid sabahında daha erkenciydi. Komutanlığa herkesten önce gelmiş ve doğruca bürosuna çıkmıştı. Ganimid'in gece döneminde ancak saatle belirlenmiş yeni bir güne, daha masasına henüz bırakılmış "Ganimid Günlüğü" gazetesini okuyarak başlamak istiyordu.
Fakat gökyüzünün hiçbir zaman çekiciliğini kaybetmeyecek muhteşem manzarası her şeye galip geldi. Çünkü Jupiter devasa bir portakal gibi gökyüzünün büyük bölümünü kaplamıştı. Bir uçtan diğerine bütün Ergenekon Üssü ve uzaklarda gezegenin buzlu yüzeyi, kızıl ışıklar altında pırıl pırıl parlıyordu. Gökçeri, bir an ne kadar şanslı olduklarını düşündü. Çünkü bir yüzyıl önce insanlar şu manzarayı görebilmek için neler vermezlerdi."