Bu çalışmada uluslararası hukuk ve uluslararası ilişkiler perspektifinde devletlerin tanınması kavramı incelenmektedir. Bu bağlamda, bu kavramın tarihsel süreç içinde nasıl bir gelişim gösterdiği örneklerle açıklanmaktadır. Bu paralelde, niçin bazı oluşumların devlet olarak tanındığı, bazılarının ise tanınmadığı sorusunun yanıtı aranmıştır. Diğer yandan, yeni devletleri tanıma kararına etki eden faktörler ayrıntılı bir şekilde incelenmektedir. Bu kapsamda, 19. yüzyıldan başlanarak, tanıma kavramının en yeni örnekleri olan eski Yugoslavya cumhuriyetlerinin tanınma süreçleri incelenmektedir.
Çalışmada örneklerle açıklandığı gibi, uluslararası hukuk bağlamında devlet olma koşullarını yerine getiren bir oluşumun devlet olarak tanınması zorunlu değildir. Benzer şekilde, tanıma da bir oluşumun devlet olabilmesi için tek başına yeterli değildir. Çalışmada da belirtildiği gibi, tanıma çatışmaların sona erdirilmesinde bir araç olarak kullanılmaması gerekmektedir. Tanınan bir devletin güvenliği, uluslararası barış ve güvenlik ortamının korunması, tanıyan devlet veya devletlerin sorumluluğundadır.
Çalışmada, Montevideo Sözleşmesinin getirmiş olduğu kriterlerin tanınacak devletlerde aranması gerektiği belirtilmektedir. Bunlara ek olarak uluslararası barış ve güvenlik konusunun bir devletin tanınıp tanınmamasında karar vericiler üzerinde etki eden önemli bir konu olduğu sonucuna varılmıştır.
Bu çalışmada uluslararası hukuk ve uluslararası ilişkiler perspektifinde devletlerin tanınması kavramı incelenmektedir. Bu bağlamda, bu kavramın tarihsel süreç içinde nasıl bir gelişim gösterdiği örneklerle açıklanmaktadır. Bu paralelde, niçin bazı oluşumların devlet olarak tanındığı, bazılarının ise tanınmadığı sorusunun yanıtı aranmıştır. Diğer yandan, yeni devletleri tanıma kararına etki eden faktörler ayrıntılı bir şekilde incelenmektedir. Bu kapsamda, 19. yüzyıldan başlanarak, tanıma kavramının en yeni örnekleri olan eski Yugoslavya cumhuriyetlerinin tanınma süreçleri incelenmektedir.
Çalışmada örneklerle açıklandığı gibi, uluslararası hukuk bağlamında devlet olma koşullarını yerine getiren bir oluşumun devlet olarak tanınması zorunlu değildir. Benzer şekilde, tanıma da bir oluşumun devlet olabilmesi için tek başına yeterli değildir. Çalışmada da belirtildiği gibi, tanıma çatışmaların sona erdirilmesinde bir araç olarak kullanılmaması gerekmektedir. Tanınan bir devletin güvenliği, uluslararası barış ve güvenlik ortamının korunması, tanıyan devlet veya devletlerin sorumluluğundadır.
Çalışmada, Montevideo Sözleşmesinin getirmiş olduğu kriterlerin tanınacak devletlerde aranması gerektiği belirtilmektedir. Bunlara ek olarak uluslararası barış ve güvenlik konusunun bir devletin tanınıp tanınmamasında karar vericiler üzerinde etki eden önemli bir konu olduğu sonucuna varılmıştır.