9786058863736
527752
https://www.siyasalkitap.com/umre-degen-sozler
Umre Değen Sözler
8.58
Elinizdeki kitap, umre ziyaretinde bulunmuş bir edebiyatçının izlenimlerini ve hatıralarını içermektedir. İşte o pencereden yansıyan birkaç kısa değerlendirme:Uhud beni perişan etti. Dizlerimde derman kesildi âdeta... Ayakta duracak gücüm kalmadı. Onların hâli bana, kabirde yatıyor gibi değil de siperde saklanıyor gibi geldi. Okçular Tepesi'nin mahzun, mahcup, mükedder ama onurlu hâlini izledim uzun süre... Bakıştık epeyce (...) Kâbe'yi, doyumsuz bir dilber gibi, günlerce seyrettim; seyretmeye doyamadan ayrılmak zorunda kaldım. Yarısı Allah Resulü'nün mescidinde kalmış olan yüreğimin yarısını da Kâbe'de bıraktım. Hac ve umrede ziyaret edilen yerler, cennete ait birtakım parçaların dünyada "temessül" etmesi gibi geldi bana... Orada tattığım zevk ve lezzetlerin de, ötelerden birer yansıma olduğunu anladım (...) Medine'de, duruluğa ermiş bir imanın varlığı her adımda hissediliyor. İmanın meydana getirdiği yumuşaklık, mülayemet ve huzur; Medine'nin taşına toprağına kadar sinmiş (...) Uhud dağı büyük değil ama azametli... Yüksek değil ama vakur... Uhud Dağı; Allah Resulü ve ashabıyla beraber, kâfirlere karşı âdeta savaşmıştır. Geçit vermemiştir inançsızlara ve inançsızlığa... Uhud, imanın sembolüdür. Müslümanların sesi, Uhud'a yaslandıktan sonra daha gür çıkmıştır (...) Mağaradaki seccadenin üstünde durdum. Tekbir alışımla birlikte dünyayı sanki arkaya attım... İlk rekâttayım ve kıyam hâlindeyim... Yanımda bir kıpırdanma hissettim; huylandım... Gözlerimi hafifçe açtım, baktım bir maymun (...) Bu kutsal yolculukla ilgili usta bir kalemin izlenimlerini okurken bazen gözyaşlarınızı tutamayacak bazen de yaşanan maceraları anlatan ifadelerin rahatlığı ve kıvraklığı karşısında tebessüm edeceksiniz.
Elinizdeki kitap, umre ziyaretinde bulunmuş bir edebiyatçının izlenimlerini ve hatıralarını içermektedir. İşte o pencereden yansıyan birkaç kısa değerlendirme:Uhud beni perişan etti. Dizlerimde derman kesildi âdeta... Ayakta duracak gücüm kalmadı. Onların hâli bana, kabirde yatıyor gibi değil de siperde saklanıyor gibi geldi. Okçular Tepesi'nin mahzun, mahcup, mükedder ama onurlu hâlini izledim uzun süre... Bakıştık epeyce (...) Kâbe'yi, doyumsuz bir dilber gibi, günlerce seyrettim; seyretmeye doyamadan ayrılmak zorunda kaldım. Yarısı Allah Resulü'nün mescidinde kalmış olan yüreğimin yarısını da Kâbe'de bıraktım. Hac ve umrede ziyaret edilen yerler, cennete ait birtakım parçaların dünyada "temessül" etmesi gibi geldi bana... Orada tattığım zevk ve lezzetlerin de, ötelerden birer yansıma olduğunu anladım (...) Medine'de, duruluğa ermiş bir imanın varlığı her adımda hissediliyor. İmanın meydana getirdiği yumuşaklık, mülayemet ve huzur; Medine'nin taşına toprağına kadar sinmiş (...) Uhud dağı büyük değil ama azametli... Yüksek değil ama vakur... Uhud Dağı; Allah Resulü ve ashabıyla beraber, kâfirlere karşı âdeta savaşmıştır. Geçit vermemiştir inançsızlara ve inançsızlığa... Uhud, imanın sembolüdür. Müslümanların sesi, Uhud'a yaslandıktan sonra daha gür çıkmıştır (...) Mağaradaki seccadenin üstünde durdum. Tekbir alışımla birlikte dünyayı sanki arkaya attım... İlk rekâttayım ve kıyam hâlindeyim... Yanımda bir kıpırdanma hissettim; huylandım... Gözlerimi hafifçe açtım, baktım bir maymun (...) Bu kutsal yolculukla ilgili usta bir kalemin izlenimlerini okurken bazen gözyaşlarınızı tutamayacak bazen de yaşanan maceraları anlatan ifadelerin rahatlığı ve kıvraklığı karşısında tebessüm edeceksiniz.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.