Bu çalışmada, insanın umut etmeye olan ihtiyacı, umudun kökeni ve umut eden insanın dini inancındaki umut tezahürleri psikanalizin önemli isimlerinden Otto Rank'ın geliştirdiği “Doğum Travması” kuramının işlevselliğinden yararlanılarak açıklanmaya çalışılmıştır. Çalışmada arketipsel özellikler gösteren doğuş ve yeniden doğuş sembollerinin özünde ana rahmine dönüş özlemi olduğu; ütopya arayışları, mitoloji anlatıları, beklenen kurtarıcı ve altın çağ tasavvurları, yitik cennet arzuları, hızır ve kargo kültleri gibi umut dönüşümlerinin doğum travmasının bir yansıması olduğu iddia edilmektedir. Bu izlekte tarihsel süreçte umudun teolojik yansımaları teşhis edilirken, ortaya çıkan yansımaların toplumsal ve tarihsel koşullarla etkileşimi göz önüne alınmaktadır. Böylece, Kültürel Din Psikoloji çalışmaları için mütevazı de olsa bir katkı sunmak hedeflenmektedir.
Bu çalışmada, insanın umut etmeye olan ihtiyacı, umudun kökeni ve umut eden insanın dini inancındaki umut tezahürleri psikanalizin önemli isimlerinden Otto Rank'ın geliştirdiği “Doğum Travması” kuramının işlevselliğinden yararlanılarak açıklanmaya çalışılmıştır. Çalışmada arketipsel özellikler gösteren doğuş ve yeniden doğuş sembollerinin özünde ana rahmine dönüş özlemi olduğu; ütopya arayışları, mitoloji anlatıları, beklenen kurtarıcı ve altın çağ tasavvurları, yitik cennet arzuları, hızır ve kargo kültleri gibi umut dönüşümlerinin doğum travmasının bir yansıması olduğu iddia edilmektedir. Bu izlekte tarihsel süreçte umudun teolojik yansımaları teşhis edilirken, ortaya çıkan yansımaların toplumsal ve tarihsel koşullarla etkileşimi göz önüne alınmaktadır. Böylece, Kültürel Din Psikoloji çalışmaları için mütevazı de olsa bir katkı sunmak hedeflenmektedir.