Rumların, Çağman Köyü'nün hemen üst tarafında obalar vardı. Mal, koyun yaz mevsiminde bu obalarda olurdu. Timiyos, Çağman Köyü'nün muhtarıydı. O, her zaman köyde otururdu. Zaten Çağman köyü ile obası arası yarım saatlik uzaklıktaydı. Timiyos, gündüzleri obada olsa bile, akşam mutlaka köydeki evinde olurdu. Bilal ve Mesdi, Eriçoğ sırtlarından Çağman Köyü'nün yukarısındaki ormana geldiler. Akşam oluncaya kadar burada beklediler. Rumlar, buraya "Aforoz Kayası" diyorlardı. Gün batınca uzun otların arasında görünmez oldular. Yavaşça Timiyos'un evine yaklaştılar. Biraz daha karanlık olmasını beklediler. Ortalıkta çekirğe sesinden başka ses duyulmuyordu. Gökyüzü berrak, yıldızlar pırıl pırıldı. Ay ışığı yoktu. Yine de önlerini görebiliyorlardı.
Rumların, Çağman Köyü'nün hemen üst tarafında obalar vardı. Mal, koyun yaz mevsiminde bu obalarda olurdu. Timiyos, Çağman Köyü'nün muhtarıydı. O, her zaman köyde otururdu. Zaten Çağman köyü ile obası arası yarım saatlik uzaklıktaydı. Timiyos, gündüzleri obada olsa bile, akşam mutlaka köydeki evinde olurdu. Bilal ve Mesdi, Eriçoğ sırtlarından Çağman Köyü'nün yukarısındaki ormana geldiler. Akşam oluncaya kadar burada beklediler. Rumlar, buraya "Aforoz Kayası" diyorlardı. Gün batınca uzun otların arasında görünmez oldular. Yavaşça Timiyos'un evine yaklaştılar. Biraz daha karanlık olmasını beklediler. Ortalıkta çekirğe sesinden başka ses duyulmuyordu. Gökyüzü berrak, yıldızlar pırıl pırıldı. Ay ışığı yoktu. Yine de önlerini görebiliyorlardı.