Üsküp'ü hiç görmeden ve tanımadan önce Yahya Kemal'i eserleriyle tanımış, Üsküp'ü hep Yahya Kemal ile birlikte düşünmüştüm. Üsküp'te kaldığım, bu güzel kenti gezdiğim süre içerisinde ne ben Yahya Kemal'den ne Yahya Kemal gördüklerimden, duyduklarımdan, hissettiklerimden hiç uzak kalmadı. Bunun için bu kitabımızın neredeyse her sayfasında hissedilecek olan şairin, ‘Bir Türk gönlünde nehir varsa Tuna'dır, dağ varsa Balkan'dır, şeklinde ifade ettiği sözünü Üsküp için biraz değiştirmenin mümkün olduğunu düşünüyorum. Üsküp sevdalısını incitmeyeceğini düşünerek şöyle de demek mümkün: Bir Türk gönlünde nehir varsa Vardar'dır, şehir varsa Üsküp'tür. O halde neden Üsküp'ü, Üsküp'ten bizde esenleri yazmayalım, dedim ve yazı hayatımdan Üsküp'e en güzel sayfaları ayırmaya gayret ettim.
Üsküp'ü hiç görmeden ve tanımadan önce Yahya Kemal'i eserleriyle tanımış, Üsküp'ü hep Yahya Kemal ile birlikte düşünmüştüm. Üsküp'te kaldığım, bu güzel kenti gezdiğim süre içerisinde ne ben Yahya Kemal'den ne Yahya Kemal gördüklerimden, duyduklarımdan, hissettiklerimden hiç uzak kalmadı. Bunun için bu kitabımızın neredeyse her sayfasında hissedilecek olan şairin, ‘Bir Türk gönlünde nehir varsa Tuna'dır, dağ varsa Balkan'dır, şeklinde ifade ettiği sözünü Üsküp için biraz değiştirmenin mümkün olduğunu düşünüyorum. Üsküp sevdalısını incitmeyeceğini düşünerek şöyle de demek mümkün: Bir Türk gönlünde nehir varsa Vardar'dır, şehir varsa Üsküp'tür. O halde neden Üsküp'ü, Üsküp'ten bizde esenleri yazmayalım, dedim ve yazı hayatımdan Üsküp'e en güzel sayfaları ayırmaya gayret ettim.