“Lale tuhaflaştı, ilk defa böyle bir şey işitiyordu. Demek öz anası olsaydı bir şey söylemeyecekti; yahut başka şeyler söyleyecekti. Mademki üvey anasıdır; öyle ise söylemekte beis yoktur. Anaya söylenmeyen şeyin üvey anaya söylenebileceği fikri ne için... Ve ilk defa kalbi burkuldu. Demek üvey ana, öz ana kadar sevmez, hissetmez ve benimsemez. Fakat böyle bir üvey ana olduğunu doktor nasıl tahmin etmişti. Büsbütün aksini tahmin etmek için doktor neler düşünmüştü, neler biliyordu? Doktor, filmi göstererek izahat verdi. Lale titreye titreye dinledi.“
Üvey Ana, Aka Gündüz'ün akıcı Türkçesiyle...
“Lale tuhaflaştı, ilk defa böyle bir şey işitiyordu. Demek öz anası olsaydı bir şey söylemeyecekti; yahut başka şeyler söyleyecekti. Mademki üvey anasıdır; öyle ise söylemekte beis yoktur. Anaya söylenmeyen şeyin üvey anaya söylenebileceği fikri ne için... Ve ilk defa kalbi burkuldu. Demek üvey ana, öz ana kadar sevmez, hissetmez ve benimsemez. Fakat böyle bir üvey ana olduğunu doktor nasıl tahmin etmişti. Büsbütün aksini tahmin etmek için doktor neler düşünmüştü, neler biliyordu? Doktor, filmi göstererek izahat verdi. Lale titreye titreye dinledi.“
Üvey Ana, Aka Gündüz'ün akıcı Türkçesiyle...