Kitabın ana konusu olan RENK insanlığın var olmasıyla birlikte sosyal, psikolojik, kültürel tasarım ve sanat açısından, insanın ürettikleriyle birlikte, sürekli hayatın içinde olan bir kavram halindedir. Renk, ışıkla var olmakla birlikte, çeşitli görüşler maddenin molekül yapısının, rengin ortaya çıkmasında önemli bir eken olduğu yönündedir. Işık ve renk, herkesin algıladığı, farklı yorumlarda bulunduğu ve tartıştığı insani konulardır.
Günümüzde, rengin fizik ve kimya bilimiyle çok yakın ilişkisi olduğu bilinmektedir, ancak rengin bilimsel açıklamaları insan algısı ve sezgileri için yeterli olmamakta, toplumsal ve kültürel davranışlar açısından önemli sembolik imge ve anlamlar haline gelmektedir.
Renkle ilgili her insan farklı bir yorum ve algı ortaya koyabildiği gibi, her toplum jendi kültürel yapısına göre, renge anlam yükleyebilir ve milli bir sembol olarak kullanabilir.
Kitabın ana konusu olan RENK insanlığın var olmasıyla birlikte sosyal, psikolojik, kültürel tasarım ve sanat açısından, insanın ürettikleriyle birlikte, sürekli hayatın içinde olan bir kavram halindedir. Renk, ışıkla var olmakla birlikte, çeşitli görüşler maddenin molekül yapısının, rengin ortaya çıkmasında önemli bir eken olduğu yönündedir. Işık ve renk, herkesin algıladığı, farklı yorumlarda bulunduğu ve tartıştığı insani konulardır.
Günümüzde, rengin fizik ve kimya bilimiyle çok yakın ilişkisi olduğu bilinmektedir, ancak rengin bilimsel açıklamaları insan algısı ve sezgileri için yeterli olmamakta, toplumsal ve kültürel davranışlar açısından önemli sembolik imge ve anlamlar haline gelmektedir.
Renkle ilgili her insan farklı bir yorum ve algı ortaya koyabildiği gibi, her toplum jendi kültürel yapısına göre, renge anlam yükleyebilir ve milli bir sembol olarak kullanabilir.