Cihan Buğdaycı'nın bu ilk romanı, engellilerin ruh evrenlerini anlamaya, anlamlandırmaya yönelik bir keşif anlatısı. Engellerin öyle sanıldığı gibi ‘yaşama sanatı'nda bir köstek olmadığını, kişinin inilebilirse eğer, ruh dünyasında derin denizlerle karşılaşılabileceğini, empati yeteneğiyle pekâlâ insanın hâl ve durumlarının anlaşılabileceğini okura temiz duyarlığı ile teklif ediyor.
Varlığımın Kabul Edildiği Gün, bir keşif anlatısının yanında bir teklif romanı da aynı zamanda. Üç engelli karakterin hocaları aracılığıyla yaşamı keşfetmeleri, insanı ve dünyayı anlama çabaları ve yaşama tutunma girişimleri yanında, hemen her gün idealler ve gerçekler arasında zihinsel ve duyuşsal bir sarkaçta yaşadığımız bir yaşamın tuzakları ve hızlı koşuşturmacası içinde, ‘engel' olarak addedilen biyolojik hususiyetlerin esasında çok çağrışımlı bir zenginlik olabileceğine dair okura bir teklif sunuyor. İnsanı insanî olanla ve insanlık kalitesiyle bir nevi yüzleştiriyor.
Roman okurları bu kitabı okuyup özümseyerek keşif, teklif ve yüzleşmeyle birlikte yaşam, sevgi, umut ve aşk izlekleriyle şekillenen insanî ve ılık bir iklimde yazarın ‘mayası sağlam' bir insanlık damarından akıtılarak kalplerine, zihin dünyalarına verilmiş bir armağan olduğunu da kavrayıp benimseyeceklerdir.
Varlığımın Kabul Edildiğini Gün'ü okuduğunuz vakit Varlık'ınız zenginleşecektir…
Cihan Buğdaycı'nın bu ilk romanı, engellilerin ruh evrenlerini anlamaya, anlamlandırmaya yönelik bir keşif anlatısı. Engellerin öyle sanıldığı gibi ‘yaşama sanatı'nda bir köstek olmadığını, kişinin inilebilirse eğer, ruh dünyasında derin denizlerle karşılaşılabileceğini, empati yeteneğiyle pekâlâ insanın hâl ve durumlarının anlaşılabileceğini okura temiz duyarlığı ile teklif ediyor.
Varlığımın Kabul Edildiği Gün, bir keşif anlatısının yanında bir teklif romanı da aynı zamanda. Üç engelli karakterin hocaları aracılığıyla yaşamı keşfetmeleri, insanı ve dünyayı anlama çabaları ve yaşama tutunma girişimleri yanında, hemen her gün idealler ve gerçekler arasında zihinsel ve duyuşsal bir sarkaçta yaşadığımız bir yaşamın tuzakları ve hızlı koşuşturmacası içinde, ‘engel' olarak addedilen biyolojik hususiyetlerin esasında çok çağrışımlı bir zenginlik olabileceğine dair okura bir teklif sunuyor. İnsanı insanî olanla ve insanlık kalitesiyle bir nevi yüzleştiriyor.
Roman okurları bu kitabı okuyup özümseyerek keşif, teklif ve yüzleşmeyle birlikte yaşam, sevgi, umut ve aşk izlekleriyle şekillenen insanî ve ılık bir iklimde yazarın ‘mayası sağlam' bir insanlık damarından akıtılarak kalplerine, zihin dünyalarına verilmiş bir armağan olduğunu da kavrayıp benimseyeceklerdir.
Varlığımın Kabul Edildiğini Gün'ü okuduğunuz vakit Varlık'ınız zenginleşecektir…