Filozofa göre alemin sonu yoktur, oysa bu alemi meydana getiren ögeler sınırlı sayıdadır; dolayısıyla bu sınırlı sayıdaki ögelerin, alemi her an yeniden meydana getiren bileşimleri de sınırlı sayıda olmak zorundadır; demek ki, yaşanan belli bir an, ileride kaçınılmaz şekilde ve tekrar tekrar gelecektir. Nietzsche için önemli olan, bu anın tekrarı değil, bu ana eşlik eden "diyonisiosumsu" sevincin tekrarıdır; çünkü alemin bu sonsuz dönüşü, bize bu dönüşü bildiren ve bir edebiyat karakteri taşıyan bu an sayesinde anlam kazanır. "Basel'de profesör olmayı, Tanrı olmaya Elbette yeğ tutardım. Ama evrenin yaratımını yarıda bırakacak kadar bencilleşmek cesaretini bulamadım kendimde."
Filozofa göre alemin sonu yoktur, oysa bu alemi meydana getiren ögeler sınırlı sayıdadır; dolayısıyla bu sınırlı sayıdaki ögelerin, alemi her an yeniden meydana getiren bileşimleri de sınırlı sayıda olmak zorundadır; demek ki, yaşanan belli bir an, ileride kaçınılmaz şekilde ve tekrar tekrar gelecektir. Nietzsche için önemli olan, bu anın tekrarı değil, bu ana eşlik eden "diyonisiosumsu" sevincin tekrarıdır; çünkü alemin bu sonsuz dönüşü, bize bu dönüşü bildiren ve bir edebiyat karakteri taşıyan bu an sayesinde anlam kazanır. "Basel'de profesör olmayı, Tanrı olmaya Elbette yeğ tutardım. Ama evrenin yaratımını yarıda bırakacak kadar bencilleşmek cesaretini bulamadım kendimde."