Kırmızı gül, ak gül, hiç kalır senin yanında.
Hiçbiri senin kadar güzel kokmaz.
Sen içimde bir sancısın.
Olmuyor efendim olmuyor. Hep Mustafa'ya benziyor. Hep onun şiirlerine benziyor. Ulan Azime, bir şair olsaydım, bana da bir ilham gelseydi, neler neler döktürürdüm sana be!
Şiirler yazardım. Adının harfleriyle şiirler yazardım, defter defter sana.
"Azime'nin avlusunda kuyu var. Azime'nin türlü türlü huyu var. Evlerinin önünde çam ağaçları.
Kumru kuşları da amanın, kumru kuşları."
Bak gene olmadı işte. Şimdi de bir türküye benzedi. Bir türlü Mustafa gibi benzetemiyorum.
Allah vergisi canim, Allah vergisi. Zorla olmuyor ki.
Kırmızı gül, ak gül, hiç kalır senin yanında.
Hiçbiri senin kadar güzel kokmaz.
Sen içimde bir sancısın.
Olmuyor efendim olmuyor. Hep Mustafa'ya benziyor. Hep onun şiirlerine benziyor. Ulan Azime, bir şair olsaydım, bana da bir ilham gelseydi, neler neler döktürürdüm sana be!
Şiirler yazardım. Adının harfleriyle şiirler yazardım, defter defter sana.
"Azime'nin avlusunda kuyu var. Azime'nin türlü türlü huyu var. Evlerinin önünde çam ağaçları.
Kumru kuşları da amanın, kumru kuşları."
Bak gene olmadı işte. Şimdi de bir türküye benzedi. Bir türlü Mustafa gibi benzetemiyorum.
Allah vergisi canim, Allah vergisi. Zorla olmuyor ki.