Tecrit ediliyor kumda titreyen sonsuzluğu zamanım. Cinnetin kıyısından seslenen kalabalıklar ve kocaman bir zırvadan başka bir şey olmayan insan. Ölümsüz nesneler, klinik deneyler ve düşkünler.
Sonunda siyahlar giydirdim tüm sözlerime. İnce, keskin bir yüzeyin üstünde ne çok kadın, ne çok erkek; gerilmiş et ve çöl.
Ölümlü düşlerimizle ağırlaşan yüreklerimiz. Uzun saçlarıyla yüzümüzü örten yazgımız ve bilinmez, anlaşılmaz bir tarihin yazıldığı dil. Av etleriyle tütsülenen toprak, tütsülenen okyanuslar, tutulmamış sözler ve yakaran yürek. Kadın olmuş, erkek olmuş bir yeryüzü. Katran tadında yolculuklar, gümüş tepeler ve tuzla canlandırılmış çürümüş ağızlar. Karanlığa gömülmüş sokaklar, caddeler, şehirler ve bir anlam bekleyen zaman ve ahlaki nutuklarla hapsedilmiş bir başka uzamın laneti.
Tecrit ediliyor kumda titreyen sonsuzluğu zamanım. Cinnetin kıyısından seslenen kalabalıklar ve kocaman bir zırvadan başka bir şey olmayan insan. Ölümsüz nesneler, klinik deneyler ve düşkünler.
Sonunda siyahlar giydirdim tüm sözlerime. İnce, keskin bir yüzeyin üstünde ne çok kadın, ne çok erkek; gerilmiş et ve çöl.
Ölümlü düşlerimizle ağırlaşan yüreklerimiz. Uzun saçlarıyla yüzümüzü örten yazgımız ve bilinmez, anlaşılmaz bir tarihin yazıldığı dil. Av etleriyle tütsülenen toprak, tütsülenen okyanuslar, tutulmamış sözler ve yakaran yürek. Kadın olmuş, erkek olmuş bir yeryüzü. Katran tadında yolculuklar, gümüş tepeler ve tuzla canlandırılmış çürümüş ağızlar. Karanlığa gömülmüş sokaklar, caddeler, şehirler ve bir anlam bekleyen zaman ve ahlaki nutuklarla hapsedilmiş bir başka uzamın laneti.