Veda Balesi

Stok Kodu:
9789758915552
Boyut:
13.50x19.50
Sayfa Sayısı:
415
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2012-10
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
%25 indirimli
54,90
41,18
9789758915552
526673
Veda Balesi
Veda Balesi
41.18

Bu kitap, kocaları ve aileleri tarafından katledilen binlerce kadına adanmıştır.

Veda Balesi'ni okurken, hikayenin büyük bir kısmının ya­şan­mış olaylardan derlendiğini lütfen unutmayın. Kitabı bi­tirdikten sonra unutmamanız ge­re­ken tek şeyse, an­la­tı­lan hikayenin binlerce kadın tarafından hala yaşanıyor ol­ma­sı­dır. Hatta on binlercesinin gerçek en büyük kurgudan daha korkutucudur. Bu kitabı okuduğunuzda hissedeceğiniz duygu bu olacaktır.

Birkaç dakika önce oyuncak bir bebekmiş gibi fırlatıldığı ve çarptıktan sonra yere yı­ğıl­dığı vestiyerin önünde yatıyordu. Ayak seslerinin artık du­yul­madığını fark edip gözlerini yavaşça araladı. Göğsüne ye­di­ği tekmeden sonra ağzına dolan kanı daha fazla tutamaya­rak zemine püskürttü. Hala korku ve panik içindeydi. Sa­kin­leş­mek için kendini biraz daha zorladı. Onun, bu gece geri dön­meyeceğini, her şeyin en azından şimdilik bittiğini bili­yordu.

Kırmızı ojeli ve çoğu az ön­ce­ki savruluşlarında kırılan tır­naklarını zeminden uzaklaştırdı. Aldığı yumruk darbeleri so­nucu balon gibi şişmiş gözlerine parmak uçlarıyla dokundu. Yüzüne değen düz, siyah saçlarını dü­zelt­meli miydi? Ya­nıt veremedi. Çoktan ortaya çıkması gereken ağ­lamanın, ne­den içinde sıkışıp kaldığına takılmıştı zihni. Par­mak­larını göz kapaklarından dudaklarına doğru indirdi. Bur­nun­dan sı­zan kan, günler önce kabuk tutmuş yarasından akan kan­la bir­leşiyordu. Ellerini zemine koyup sırtını vestiyere yaslamak için doğruldu. Acıyan bedenini geriye çekip yaslandı.

Dü­şüncelerini, yaşadığı korkudan uzaklaştırmak için karşı du­varda duran, net olarak göremediği tabloya bakmaya başladı. Bir anda, yaşamını değiştirmek, özgürlüğünü geri al­mak için verdiği mücadelenin sonuna geldiğine karar verdi. Da­ha fazla sa­vaşmanın, kaçmanın bir anlamı yoktu. Tut­sak­lık zincirlerini na­sıl kıracağını, yeniden nasıl özgür olacağını çok uzun za­man­dır biliyordu.

Ölüm, bir yok oluş değil yeni bir doğuştur.
Ve her yeni doğuş, lekesiz bir özgürlüğü yanında getirir.

Hepsi gerçek Bu kitapta anlatılan şiddet de imkansızlıklar da çaresizlik de gerçek. Türkiye'nin her şehrinde, her yaştan, her eğitim düzeyinden yüz binlerce kadının yaşadığı o şiddet gerçek. Ve kadına yönelik şiddetin, erkeğin gücünü değil korkaklığının, güçsüzlüğünün, rezilliğinin bir göstergesi olduğu ilkokul sıralarında öğretilmedikçe devam edecek olan bir gerçek.

Bu kitap, kocaları ve aileleri tarafından katledilen binlerce kadına adanmıştır.

Veda Balesi'ni okurken, hikayenin büyük bir kısmının ya­şan­mış olaylardan derlendiğini lütfen unutmayın. Kitabı bi­tirdikten sonra unutmamanız ge­re­ken tek şeyse, an­la­tı­lan hikayenin binlerce kadın tarafından hala yaşanıyor ol­ma­sı­dır. Hatta on binlercesinin gerçek en büyük kurgudan daha korkutucudur. Bu kitabı okuduğunuzda hissedeceğiniz duygu bu olacaktır.

Birkaç dakika önce oyuncak bir bebekmiş gibi fırlatıldığı ve çarptıktan sonra yere yı­ğıl­dığı vestiyerin önünde yatıyordu. Ayak seslerinin artık du­yul­madığını fark edip gözlerini yavaşça araladı. Göğsüne ye­di­ği tekmeden sonra ağzına dolan kanı daha fazla tutamaya­rak zemine püskürttü. Hala korku ve panik içindeydi. Sa­kin­leş­mek için kendini biraz daha zorladı. Onun, bu gece geri dön­meyeceğini, her şeyin en azından şimdilik bittiğini bili­yordu.

Kırmızı ojeli ve çoğu az ön­ce­ki savruluşlarında kırılan tır­naklarını zeminden uzaklaştırdı. Aldığı yumruk darbeleri so­nucu balon gibi şişmiş gözlerine parmak uçlarıyla dokundu. Yüzüne değen düz, siyah saçlarını dü­zelt­meli miydi? Ya­nıt veremedi. Çoktan ortaya çıkması gereken ağ­lamanın, ne­den içinde sıkışıp kaldığına takılmıştı zihni. Par­mak­larını göz kapaklarından dudaklarına doğru indirdi. Bur­nun­dan sı­zan kan, günler önce kabuk tutmuş yarasından akan kan­la bir­leşiyordu. Ellerini zemine koyup sırtını vestiyere yaslamak için doğruldu. Acıyan bedenini geriye çekip yaslandı.

Dü­şüncelerini, yaşadığı korkudan uzaklaştırmak için karşı du­varda duran, net olarak göremediği tabloya bakmaya başladı. Bir anda, yaşamını değiştirmek, özgürlüğünü geri al­mak için verdiği mücadelenin sonuna geldiğine karar verdi. Da­ha fazla sa­vaşmanın, kaçmanın bir anlamı yoktu. Tut­sak­lık zincirlerini na­sıl kıracağını, yeniden nasıl özgür olacağını çok uzun za­man­dır biliyordu.

Ölüm, bir yok oluş değil yeni bir doğuştur.
Ve her yeni doğuş, lekesiz bir özgürlüğü yanında getirir.

Hepsi gerçek Bu kitapta anlatılan şiddet de imkansızlıklar da çaresizlik de gerçek. Türkiye'nin her şehrinde, her yaştan, her eğitim düzeyinden yüz binlerce kadının yaşadığı o şiddet gerçek. Ve kadına yönelik şiddetin, erkeğin gücünü değil korkaklığının, güçsüzlüğünün, rezilliğinin bir göstergesi olduğu ilkokul sıralarında öğretilmedikçe devam edecek olan bir gerçek.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat