İşte o şehrin sakinleri,
Efes'e nazır bir yerde oturmuş, muhabbet ediyorlardı.
En derin konuşmalar, bir anne ve kızın bulunduğu mekanda geçiyordu.
Dışarıdan bakılınca, anne, “inanılması güç şeyler” anlatıyormuş gibiydi.
Bir anda, “peki, seni böyle düşünmeye sevk eden şey nedir?”
diye soruverdi genç kız.
“Ben, bir papatyanın içindeki dünyaya inanıyorum, onu görüyorum
çünkü” diye cevapladı kadın.
Bütün gözlerin kendilerine çevrildiğine tanık oldu her ikisi de.
“İyi de, ne işe yarayacak ki bu?” deyince kız,
“Elimizden alınanları geri verecek” dedi anne,
sanki çevredeki meraklı gözlere de yanıt olacakmışçasına.
“Nasıl olacak peki?”
Anne, müphemlikten uzak bir tonla:
“Uzun bir hikaye, emin ol dinlemek istemezsin.”
“Hayır, hayır! Kesinlikle dinlemek isterim.” dedi kız,
biraz sert, biraz da sivri bir dille.
Bunun üzerine:
“Madem bu kadar gönüllüsün, dinle bakalım!” dedi annesi.
Ve böylece başladı, “inanılması güç hikaye…”
İşte o şehrin sakinleri,
Efes'e nazır bir yerde oturmuş, muhabbet ediyorlardı.
En derin konuşmalar, bir anne ve kızın bulunduğu mekanda geçiyordu.
Dışarıdan bakılınca, anne, “inanılması güç şeyler” anlatıyormuş gibiydi.
Bir anda, “peki, seni böyle düşünmeye sevk eden şey nedir?”
diye soruverdi genç kız.
“Ben, bir papatyanın içindeki dünyaya inanıyorum, onu görüyorum
çünkü” diye cevapladı kadın.
Bütün gözlerin kendilerine çevrildiğine tanık oldu her ikisi de.
“İyi de, ne işe yarayacak ki bu?” deyince kız,
“Elimizden alınanları geri verecek” dedi anne,
sanki çevredeki meraklı gözlere de yanıt olacakmışçasına.
“Nasıl olacak peki?”
Anne, müphemlikten uzak bir tonla:
“Uzun bir hikaye, emin ol dinlemek istemezsin.”
“Hayır, hayır! Kesinlikle dinlemek isterim.” dedi kız,
biraz sert, biraz da sivri bir dille.
Bunun üzerine:
“Madem bu kadar gönüllüsün, dinle bakalım!” dedi annesi.
Ve böylece başladı, “inanılması güç hikaye…”