Whyn Nehri Cinayeti
Agatha Christie, Dorothy L. Sayers, Gilbert K. Chesterton ve efsanevi Çözümleme Kulübü'nün (The Detection Club) diğer on bir yazarı, bu son derece zekice yazılmış, şeytanî romanda bir araya gelerek dehalarını konuşturmuşlardır. Her yazar ustalığını ortaya koyarak bir bölüm yazacak, neden-sonuç ilişkilerini dikkate alarak bir tür edebî oyun kaleme alacaktır. Her bir yazar öyküyü düğüm noktasına kadar getirip bırakmış, bir diğeri kendi bölümünü değişik olaylarla renklendirerek bir sonraki yazara devretmiştir. Tüm ucu açık ipuçlarını bir araya getirerek öyküyü sonuçlandırma görevi Anthony Berkeley'e verilmiştir. Gilbert K. Chesterton ise kitap tamamlandıktan sonra yazdığı giriş bölümüyle romana bambaşka bir tat katmıştır. Kulübün kuralı gereği her yazar diğerlerinin çözümünden habersiz, kendi bölümüyle birlikte yazdığı kendi çözümünü de mühürlü bir zarfa koyarak teslim etmiştir. Kitabın sonunda verilen bu farklı çözümler içinde Agatha Christie'nin dâhice çözümü çok beğenilmiş, hatta eleştirmenler “Yalnızca bu çözüm için bile bu kitap alınır” yorumunda bulunmuşlardır.
Müfettiş Rudge'ın yaşadığı sakin, kendi hâlinde bir sahil kasabası olan Whynmouth'ta hemen hemen hiç cinayet olayına rastlamamaktadır. Ne var ki içinde göğsünden bıçaklanmış bir Amiral'le birlikte nehirde sürüklenen bir sandalın eski bir denizci tarafından kıyıya çekilmesi sonucunda, müfettiş kendini çok karmaşık ve engellerle dolu bir kovuşturma sürecinin ortasında bulacaktır. Cesedin içinde bulunduğu sandal bir rahibe aittir ve rahip hiç şüphesiz bazı şeyler bilmektedir. Fakat dinen bağlı olduğu yemini yüzünden konuşamamaktadır. Maktulün cinayet gecesi yanında olan yeğeni ortadan kaybolmuştur. Bu cinayetin arkasında hiç kuşkusuz göründüğünden çok daha fazlası vardır. Hatta maktulün geçmişinde bile çok gizemli bir öykü gizlidir. Hemen her sorguladığı kişinin olayla bir şekilde ilgisi olduğunu gören müfettiş, bu gizemli cinayete daha kaç kişinin karıştığını merak etmekte ve bir yandan da olayı acilen çözmenin baskısını üzerinde hissetmektedir. Acaba bu cinayet gerçekten çözülebilecek midir?
Agatha Christie, Dorothy L. Sayers, Gilbert K. Chesterton ve efsanevi Çözümleme Kulübü'nün (The Detection Club) diğer on bir yazarı, bu son derece zekice yazılmış, şeytanî romanda bir araya gelerek dehalarını konuşturmuşlardır. Her yazar ustalığını ortaya koyarak bir bölüm yazacak, neden-sonuç ilişkilerini dikkate alarak bir tür edebî oyun kaleme alacaktır. Her bir yazar öyküyü düğüm noktasına kadar getirip bırakmış, bir diğeri kendi bölümünü değişik olaylarla renklendirerek bir sonraki yazara devretmiştir. Tüm ucu açık ipuçlarını bir araya getirerek öyküyü sonuçlandırma görevi Anthony Berkeley'e verilmiştir. Gilbert K. Chesterton ise kitap tamamlandıktan sonra yazdığı giriş bölümüyle romana bambaşka bir tat katmıştır. Kulübün kuralı gereği her yazar diğerlerinin çözümünden habersiz, kendi bölümüyle birlikte yazdığı kendi çözümünü de mühürlü bir zarfa koyarak teslim etmiştir. Kitabın sonunda verilen bu farklı çözümler içinde Agatha Christie'nin dâhice çözümü çok beğenilmiş, hatta eleştirmenler “Yalnızca bu çözüm için bile bu kitap alınır” yorumunda bulunmuşlardır.
Müfettiş Rudge'ın yaşadığı sakin, kendi hâlinde bir sahil kasabası olan Whynmouth'ta hemen hemen hiç cinayet olayına rastlamamaktadır. Ne var ki içinde göğsünden bıçaklanmış bir Amiral'le birlikte nehirde sürüklenen bir sandalın eski bir denizci tarafından kıyıya çekilmesi sonucunda, müfettiş kendini çok karmaşık ve engellerle dolu bir kovuşturma sürecinin ortasında bulacaktır. Cesedin içinde bulunduğu sandal bir rahibe aittir ve rahip hiç şüphesiz bazı şeyler bilmektedir. Fakat dinen bağlı olduğu yemini yüzünden konuşamamaktadır. Maktulün cinayet gecesi yanında olan yeğeni ortadan kaybolmuştur. Bu cinayetin arkasında hiç kuşkusuz göründüğünden çok daha fazlası vardır. Hatta maktulün geçmişinde bile çok gizemli bir öykü gizlidir. Hemen her sorguladığı kişinin olayla bir şekilde ilgisi olduğunu gören müfettiş, bu gizemli cinayete daha kaç kişinin karıştığını merak etmekte ve bir yandan da olayı acilen çözmenin baskısını üzerinde hissetmektedir. Acaba bu cinayet gerçekten çözülebilecek midir?