Xece'nin Dersim Kefareti

Stok Kodu:
9786059295222
Boyut:
12.50x21.00
Sayfa Sayısı:
220
Basım Yeri:
Diyarbakır
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2016-05
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
%20 indirimli
36,00
28,80
9786059295222
370400
Xece'nin Dersim Kefareti
Xece'nin Dersim Kefareti
28.80

1937 yılında Dersim'in Nazımiye kazasında dünyaya gelen Haydar Işık çarpıcı romanlarıyla Dersim'in, Dersimlilerin izini sürmeye devam ediyor. Işık, Xece'nin Dersim Kefareti romanında, doğduğu 1937 yılında "Teklik" paranoyasına düşen Sistemin Kürt-Kızılbaş Dersim halkına uyguladığı, Kürtlerin "Tertele" dedikleri, 37/38'den götürülen bir kız çocuğunun hayatını anlatıyor.

"Paşa Hazretleri seni görmek istiyor," dedi. "Sorun çıkarma, memnuniyetini ifade et. Bunca pahallı giysileri sana o alıyor." deyip aklınca cambazlıklar yaparken, kendisine: "Bana soran oldu mu?" "Olsun! Paşa seni güzel giysiler içinde görmek istiyor."

Sonra koluma girerek merdivenlerden üst kata çıkarmaya çalıştı. Kolumu tutmuş, olanca kuvvetiyle yukarı çekerken canımı acıtıyordu. Elimden geldiğince karşı durduğum halde onu durduramıyorum. Tanıdığım o zavallı Ayşe gitmiş, yerine bir zalim gelmişti. İtiş kakış gürültüleri üzerine onun kapı önüne çıktığını görünce, gözlerim karardı, başım döndü, midem bulandı ve orada bir kolum Ayşe'nin elinde yere yıkıldığımı hatırlıyorum. Ayaklarım yere değmiyor, uçurumlardan düşüyordum."

1937 yılında Dersim'in Nazımiye kazasında dünyaya gelen Haydar Işık çarpıcı romanlarıyla Dersim'in, Dersimlilerin izini sürmeye devam ediyor. Işık, Xece'nin Dersim Kefareti romanında, doğduğu 1937 yılında "Teklik" paranoyasına düşen Sistemin Kürt-Kızılbaş Dersim halkına uyguladığı, Kürtlerin "Tertele" dedikleri, 37/38'den götürülen bir kız çocuğunun hayatını anlatıyor.

"Paşa Hazretleri seni görmek istiyor," dedi. "Sorun çıkarma, memnuniyetini ifade et. Bunca pahallı giysileri sana o alıyor." deyip aklınca cambazlıklar yaparken, kendisine: "Bana soran oldu mu?" "Olsun! Paşa seni güzel giysiler içinde görmek istiyor."

Sonra koluma girerek merdivenlerden üst kata çıkarmaya çalıştı. Kolumu tutmuş, olanca kuvvetiyle yukarı çekerken canımı acıtıyordu. Elimden geldiğince karşı durduğum halde onu durduramıyorum. Tanıdığım o zavallı Ayşe gitmiş, yerine bir zalim gelmişti. İtiş kakış gürültüleri üzerine onun kapı önüne çıktığını görünce, gözlerim karardı, başım döndü, midem bulandı ve orada bir kolum Ayşe'nin elinde yere yıkıldığımı hatırlıyorum. Ayaklarım yere değmiyor, uçurumlardan düşüyordum."

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat