Nermin pek çok defa rüyalarında gördüğü o eski evi hatırladı. Karanlık, gıcırtılı merdivenleri ürperrek indiği, el yordamıyla duvarlara tutunarak çıkışı aradığı ve ayağının yerde duran yumuşak bir şeye çarpmasıyla donup kaldığı, terler içinde uyandığı o rüyayı hatırladı. Belki de şu fenerler ve dışarıdan gelen soluk ışık olmasaydı kendini o rüyada sanabilirdi.
"Pıt! Pıt!" Oya kulağına damlayan kanın hızlanarak akıntıya dönüştüğünü ve kulağına dolmaya başladığını hissediyor. Bu defa gözleri bağlı değil, karanlıkta üzerine doğru eğilmiş bir kütle görüyor. Kanayan kütleyi seçmeye çalışıyor. Ama yüzünü yukarıya çevirirse kan yüzüne gelecek daha kötü. Midesi bulanıyor, öğürüyor birkaç kere. Sonra yine tüylerini ürperten o sesi duyuyor. Boğuk, genizden gelen bir erkek gölüşü "Bekle, bekle küçüğüm..." diyor.
(Tanıtım Bülteninden)
Nermin pek çok defa rüyalarında gördüğü o eski evi hatırladı. Karanlık, gıcırtılı merdivenleri ürperrek indiği, el yordamıyla duvarlara tutunarak çıkışı aradığı ve ayağının yerde duran yumuşak bir şeye çarpmasıyla donup kaldığı, terler içinde uyandığı o rüyayı hatırladı. Belki de şu fenerler ve dışarıdan gelen soluk ışık olmasaydı kendini o rüyada sanabilirdi.
"Pıt! Pıt!" Oya kulağına damlayan kanın hızlanarak akıntıya dönüştüğünü ve kulağına dolmaya başladığını hissediyor. Bu defa gözleri bağlı değil, karanlıkta üzerine doğru eğilmiş bir kütle görüyor. Kanayan kütleyi seçmeye çalışıyor. Ama yüzünü yukarıya çevirirse kan yüzüne gelecek daha kötü. Midesi bulanıyor, öğürüyor birkaç kere. Sonra yine tüylerini ürperten o sesi duyuyor. Boğuk, genizden gelen bir erkek gölüşü "Bekle, bekle küçüğüm..." diyor.
(Tanıtım Bülteninden)