kimi zaman yakınındaki uzağın,uzağındaki yakınındır hayatta…Ne içine kapanmak sorunları çözer hayatta, ne de alıp başını gitmek. Çünkü insan gittiği yere kalbini de götürür.Kalbin her zaman aradığıysa yakınlıktır. Mustafa Ulusoy, bizi kalbimizin aradığı yakınlıka çağırıyor. Yine, insanın iç dünyasında olup bitenlere yakından ve bilgeliği arayan bir bakışla yaklaşıyor. Narsistik arzu çağına, varlığın dilini okuyup dilsizlikten kurtulmaya, insanla kâinat arasındaki bağlılığa, kadın erkek ilişkilerine, çocuklara Mutlak Varlığın nasıl anlatılacağına, sonsuzun tanığı olmaya değiniyor. Kimi zaman öykü, kimi zaman makale kıvamında denemeler biçiminde kaleme aldığı yazıların hepsi gelip bir noktada buluşuyor: Kalbin Ona yakınlığı. İki insan arasındaki mesafenin hiç kapanmayacağını ve bir insanın başka bir insanı mutlak olarak anlayamayacağını fark edince, kalbini Ona açtı. İstediği şeyi insanlar veremeyecekti. İnsanların kötü niyetinden kaynaklanmıyordu bu. İstediği şeyi vermiyor değillerdi. Veremiyorlardı. Onu mutlak olarak ancak Mutlak Varlık anlayabilirdi. Onun kendisini mutlak olarak anladığını hissedince, içindeki uzaklıklar kapandı; Mutlak Varlık, ona mutlak yakındı.
kimi zaman yakınındaki uzağın,uzağındaki yakınındır hayatta…Ne içine kapanmak sorunları çözer hayatta, ne de alıp başını gitmek. Çünkü insan gittiği yere kalbini de götürür.Kalbin her zaman aradığıysa yakınlıktır. Mustafa Ulusoy, bizi kalbimizin aradığı yakınlıka çağırıyor. Yine, insanın iç dünyasında olup bitenlere yakından ve bilgeliği arayan bir bakışla yaklaşıyor. Narsistik arzu çağına, varlığın dilini okuyup dilsizlikten kurtulmaya, insanla kâinat arasındaki bağlılığa, kadın erkek ilişkilerine, çocuklara Mutlak Varlığın nasıl anlatılacağına, sonsuzun tanığı olmaya değiniyor. Kimi zaman öykü, kimi zaman makale kıvamında denemeler biçiminde kaleme aldığı yazıların hepsi gelip bir noktada buluşuyor: Kalbin Ona yakınlığı. İki insan arasındaki mesafenin hiç kapanmayacağını ve bir insanın başka bir insanı mutlak olarak anlayamayacağını fark edince, kalbini Ona açtı. İstediği şeyi insanlar veremeyecekti. İnsanların kötü niyetinden kaynaklanmıyordu bu. İstediği şeyi vermiyor değillerdi. Veremiyorlardı. Onu mutlak olarak ancak Mutlak Varlık anlayabilirdi. Onun kendisini mutlak olarak anladığını hissedince, içindeki uzaklıklar kapandı; Mutlak Varlık, ona mutlak yakındı.