Epeyce bir süre söyleştiler. Ayla'nın okuldaki diğer kızlardan farklı yanları vardı. Konuşurken sözcüklerine yansıyan sıcaklık, özgüven, görgü ve içtenliği çok etkilemişti Mustafa'yı. Gözlerinde ve gülüşünde, keskin bir zekânın pırıltısı vardı. Dinleyişindeki bebek saflığı, dokunaklıydı. Anlatımı, ipek gibi yumuşak ve zarifti.
Bu mektubun gerçekten sımsıcaktı, içimi ısıttı. Nereden bulursun o güzel sözcükleri? Kor gibi sıcak, kır çiçekleri gibi uyumlu ve zarif, yayla pınarının suyu gibi duru, gür bir orman gölgesi gibi serin ve ferahlatıcı, hışmını öğleden sonrası için biriktirmeye yatmış Karadeniz sabahlarının kıyı dalgacıkları gibi derinden kımıltılı...
Sema törenindeki hareketlerin ve müziğin oluşturduğu mistik ortam, herkesi etkilemiş, cezbe yaratıp içine çekerek, izleyenleri tinsel hazların kolları arasına alıp okşamıştı adeta. Felsefi derinlik taşıyan mesajların estetik görüntülerle anlamlandırılarak sunulması, Anadolu'da oluşmuş bu kültürün derinliklerinden efsunlu sesler taşıyordu günümüze.
Zıtların yan yana gelmişliğinden dolayı tatlı bir ürperti kuşatıyordu insan ruhunu. Doğanın egemen duruşunda küçülüp yok olmamak çabasına girmek istiyor insan. Öz benliğini yeniden var etmek istiyor, anılarına, aşka ve sevgiye sığınıp okşanmak istiyor.
Epeyce bir süre söyleştiler. Ayla'nın okuldaki diğer kızlardan farklı yanları vardı. Konuşurken sözcüklerine yansıyan sıcaklık, özgüven, görgü ve içtenliği çok etkilemişti Mustafa'yı. Gözlerinde ve gülüşünde, keskin bir zekânın pırıltısı vardı. Dinleyişindeki bebek saflığı, dokunaklıydı. Anlatımı, ipek gibi yumuşak ve zarifti.
Bu mektubun gerçekten sımsıcaktı, içimi ısıttı. Nereden bulursun o güzel sözcükleri? Kor gibi sıcak, kır çiçekleri gibi uyumlu ve zarif, yayla pınarının suyu gibi duru, gür bir orman gölgesi gibi serin ve ferahlatıcı, hışmını öğleden sonrası için biriktirmeye yatmış Karadeniz sabahlarının kıyı dalgacıkları gibi derinden kımıltılı...
Sema törenindeki hareketlerin ve müziğin oluşturduğu mistik ortam, herkesi etkilemiş, cezbe yaratıp içine çekerek, izleyenleri tinsel hazların kolları arasına alıp okşamıştı adeta. Felsefi derinlik taşıyan mesajların estetik görüntülerle anlamlandırılarak sunulması, Anadolu'da oluşmuş bu kültürün derinliklerinden efsunlu sesler taşıyordu günümüze.
Zıtların yan yana gelmişliğinden dolayı tatlı bir ürperti kuşatıyordu insan ruhunu. Doğanın egemen duruşunda küçülüp yok olmamak çabasına girmek istiyor insan. Öz benliğini yeniden var etmek istiyor, anılarına, aşka ve sevgiye sığınıp okşanmak istiyor.