Parmak uçlarınızda ilerleyin satırların arasında; basacağınız yer kendi hayatınız olacaktır, her satır başında kendi siluetiniz karşılayacaktır sizi.
Bir yanılsama, acımasızca bir yanıltma... Karşıdakini tanıyamamış, anlayamamış olmanın verdiği can acısı... Diğer bütün şeyler, onun yaptıkları ya da sarı saçlı elli yaşlarındaki sarışın, güzel kadının söyledikleri ve yaşadıkları... Hepsi belki karşıdakini suçlamaya, kendini rahatlatmaya yorulabilirdi ama bu cümle... Bu "Seni nasıl da, tanıyamadım sana nasıl da inandım...' demenin tam da burada hem terk edilen 'hem kaybeden olmanın hem de üstüne bir de suçlu çıkmanın verdiği o büyük çaresizlikti.
Parmak uçlarınızda ilerleyin satırların arasında; basacağınız yer kendi hayatınız olacaktır, her satır başında kendi siluetiniz karşılayacaktır sizi.
Bir yanılsama, acımasızca bir yanıltma... Karşıdakini tanıyamamış, anlayamamış olmanın verdiği can acısı... Diğer bütün şeyler, onun yaptıkları ya da sarı saçlı elli yaşlarındaki sarışın, güzel kadının söyledikleri ve yaşadıkları... Hepsi belki karşıdakini suçlamaya, kendini rahatlatmaya yorulabilirdi ama bu cümle... Bu "Seni nasıl da, tanıyamadım sana nasıl da inandım...' demenin tam da burada hem terk edilen 'hem kaybeden olmanın hem de üstüne bir de suçlu çıkmanın verdiği o büyük çaresizlikti.