Sırt sırta alevler içinde
Çürüten yalnızlık
Yerine
Sırt sırta
Yerimizde küller kalana dek
Sedirlen meşeylen eriklen
Daha niceylen
Sırt sırta
Yanmak için
Dayanmak gerek
"Aşk'olsun! Yunusça bir deyiş-deme, Bedreddince göğüsleme yaşamı; Karac'oğlanca kucaklama dirimi, Akdenizli türküleme, yakan yalnızlıkların annacında dikilerek... Orada o bükbaşında dikilen adama selam olsun, o yangılı yüreğe..." (Ümit Sarıaslan)
Bu kitap Hayrettin Ökçesiz'in "Yüz Toprak Şiir"inden sonra şiirlerini topladığı ikinci kitabı…
O'na göre "Şairler, filozoflar, hukukçular… Şiirin, felsefenin, hukukun ustaları rakipleriyle didişirken ve çömezleriyle düşüp kalkarken halk kendi şiirleriyle, düşünceleriyle, kurallarıyla kendince var olur. Bu sırada bu meslek erbabından kimilerini kişilik bakımından hiç hak etmedikleri halde saygınlaştırır. Saygısı eserlerinedir. Kişiliklerine bu saygı bu nedenle koşulsuz tanınır. Onların eserleri denizlere akan serin nehir suları gibidir. Bütüne halk içinde kavuşurlar. Bunun dışında yalnızca ve belki mükemmel birer açıdırlar. Bunların bu saf ve soğuk kibri bu yüzden tuzlu bir denize akar, orada yanar kavrulur."
Sırt sırta alevler içinde
Çürüten yalnızlık
Yerine
Sırt sırta
Yerimizde küller kalana dek
Sedirlen meşeylen eriklen
Daha niceylen
Sırt sırta
Yanmak için
Dayanmak gerek
"Aşk'olsun! Yunusça bir deyiş-deme, Bedreddince göğüsleme yaşamı; Karac'oğlanca kucaklama dirimi, Akdenizli türküleme, yakan yalnızlıkların annacında dikilerek... Orada o bükbaşında dikilen adama selam olsun, o yangılı yüreğe..." (Ümit Sarıaslan)
Bu kitap Hayrettin Ökçesiz'in "Yüz Toprak Şiir"inden sonra şiirlerini topladığı ikinci kitabı…
O'na göre "Şairler, filozoflar, hukukçular… Şiirin, felsefenin, hukukun ustaları rakipleriyle didişirken ve çömezleriyle düşüp kalkarken halk kendi şiirleriyle, düşünceleriyle, kurallarıyla kendince var olur. Bu sırada bu meslek erbabından kimilerini kişilik bakımından hiç hak etmedikleri halde saygınlaştırır. Saygısı eserlerinedir. Kişiliklerine bu saygı bu nedenle koşulsuz tanınır. Onların eserleri denizlere akan serin nehir suları gibidir. Bütüne halk içinde kavuşurlar. Bunun dışında yalnızca ve belki mükemmel birer açıdırlar. Bunların bu saf ve soğuk kibri bu yüzden tuzlu bir denize akar, orada yanar kavrulur."