“Yapılı Bir Çevrenin Fiziksel Engelliler Yönüyle Kullanılabilirliği Üzerine Bir Araştırma” konulu bu çalışma mekânı oluşturan her türlü yapısal öğe ve bileşenin, dış mekân standartlarına uygunluğunu sorgulayarak, yapılı çevrenin mevcut durumunu ve fiziksel engelliler yönüyle kullanılabilirliğini ortaya koymak ve elde edilen veriler doğrultusunda mevcut durumun iyileştirilerek daha engelsiz mekânların yaratılabilmesi yönünde öneriler getirmeyi hedeflemiştir.
Fiziksel engelli kullanıcılar temel alınarak gerçekleştirilen tasarım ve uygulama çalışmalarının, aynı zamanda diğer tüm kullanıcılar için de yararlanılabilir olması, bu tür araştırmaların gerekliliğini ortaya koymaktadır.
Ülkemizde, fiziksel engellilere yönelik çalışmalar yok denecek düzeyde olduğundan bu çalışma, konuya ilişkin uygulamadaki eksikliklerin giderilmesinde yararlı olacak ve gelecek tasarımlara bu bağlamda rehberlik edeceğinden, bilimsel özgünlük yönünden değerlidir.
Ayrıca takip eden yıllar içerisinde araştırmanın farklı kamusal mekânlara uygulanması yoluyla yöntemin işlerliği sınanabilecek ve mekânsal gelişmeler bu bağlamda değerlendirilebilecektir. Çalışmanın sonunda elde edilen veriler, farklı araştırmacılar için, engelsiz tasarımların üretimi sürecinde yararlanılabilir bir veri bankası niteliği taşıyacak, fiziksel planlama ve tasarım meslek disiplinlerine ek olarak yerel yönetimlere de yeni kamusal dış mekânların oluşturulması sürecinde rehberlik edecektir.
“Yapılı Bir Çevrenin Fiziksel Engelliler Yönüyle Kullanılabilirliği Üzerine Bir Araştırma” konulu bu çalışma mekânı oluşturan her türlü yapısal öğe ve bileşenin, dış mekân standartlarına uygunluğunu sorgulayarak, yapılı çevrenin mevcut durumunu ve fiziksel engelliler yönüyle kullanılabilirliğini ortaya koymak ve elde edilen veriler doğrultusunda mevcut durumun iyileştirilerek daha engelsiz mekânların yaratılabilmesi yönünde öneriler getirmeyi hedeflemiştir.
Fiziksel engelli kullanıcılar temel alınarak gerçekleştirilen tasarım ve uygulama çalışmalarının, aynı zamanda diğer tüm kullanıcılar için de yararlanılabilir olması, bu tür araştırmaların gerekliliğini ortaya koymaktadır.
Ülkemizde, fiziksel engellilere yönelik çalışmalar yok denecek düzeyde olduğundan bu çalışma, konuya ilişkin uygulamadaki eksikliklerin giderilmesinde yararlı olacak ve gelecek tasarımlara bu bağlamda rehberlik edeceğinden, bilimsel özgünlük yönünden değerlidir.
Ayrıca takip eden yıllar içerisinde araştırmanın farklı kamusal mekânlara uygulanması yoluyla yöntemin işlerliği sınanabilecek ve mekânsal gelişmeler bu bağlamda değerlendirilebilecektir. Çalışmanın sonunda elde edilen veriler, farklı araştırmacılar için, engelsiz tasarımların üretimi sürecinde yararlanılabilir bir veri bankası niteliği taşıyacak, fiziksel planlama ve tasarım meslek disiplinlerine ek olarak yerel yönetimlere de yeni kamusal dış mekânların oluşturulması sürecinde rehberlik edecektir.