Avrupa'nın pagan destanları, İslam-Hint kaynaklarıyla beslenmeye başlayan Hıristiyanlık efsaneleriyle yeni bir kalıba dökülmeye çalışılırken; aynı anda bu düzene karşıt bir tasarım da kendi yorumunu aynı ırmakta izler ve Aydınlanma çağından başlayarak yeni dünya görüşlerinin yeni yorumlarına konu oluşturur.
Bu olgu, önde gelen sanatçıların, özellikle Goethe, Wagner, Eliot, Joyce ve Mann'ın yapıtlarında; Spengler, Schopenhauer, Nietzsche ve Jung gibi birçok bilim adamının, filozofun eleştirilerinde yeniden biçimlenir.
Özetle, bu eserde dile getirilen, tür olarak tanımlanan insanın, birey olma çabasında kendini ve gerçeği arayışının yanı sıra; ders çıkarabileceği veya öykünebileceği yeni mitoloji üretiminin heyecanlı, tehlikeli ve bitmeyecek serüvenidir. Dahası, insanın tekillik ve sevgi yolunda toplumla, kendi tarihsel kökleriyle hesaplaşmasının zevkle okuyacağınız devasa bir dökümüdür...
Avrupa'nın pagan destanları, İslam-Hint kaynaklarıyla beslenmeye başlayan Hıristiyanlık efsaneleriyle yeni bir kalıba dökülmeye çalışılırken; aynı anda bu düzene karşıt bir tasarım da kendi yorumunu aynı ırmakta izler ve Aydınlanma çağından başlayarak yeni dünya görüşlerinin yeni yorumlarına konu oluşturur.
Bu olgu, önde gelen sanatçıların, özellikle Goethe, Wagner, Eliot, Joyce ve Mann'ın yapıtlarında; Spengler, Schopenhauer, Nietzsche ve Jung gibi birçok bilim adamının, filozofun eleştirilerinde yeniden biçimlenir.
Özetle, bu eserde dile getirilen, tür olarak tanımlanan insanın, birey olma çabasında kendini ve gerçeği arayışının yanı sıra; ders çıkarabileceği veya öykünebileceği yeni mitoloji üretiminin heyecanlı, tehlikeli ve bitmeyecek serüvenidir. Dahası, insanın tekillik ve sevgi yolunda toplumla, kendi tarihsel kökleriyle hesaplaşmasının zevkle okuyacağınız devasa bir dökümüdür...