Fransız yazar Denise Chalem'in daha önce Annem Denizi İlk Kez Ellisinde Gördü adlı oyununda, bir anne ile kızı arasındaki toplumsal, kalıtsal ve duygusal bağlar anlatılıyordu. Yazar bu defa, genç yaşında karısını kaybetmiş ve yalnız başına kızını yetiştirmiş bir baba ile kızı arasındaki ilişkiyi anlatıyor. "Baba her Allahın günü kızı Nicole'ü eğlendirmek için fıkraları anlatır. Kızı hemşiredir. Hastanede gece nöbetleri tutmaktadır. Bir ertesi gün için tasarladığı hiçbir şey yoktur. ‘Yarın' onun için ne evlenmek, ne rejim yapmak, ne evini çiçeklerle süslemek demektir. Ama bir gün gelip çatar, Nicole'ün gündemini sarsar..." -Denise Chalem
Fransız yazar Denise Chalem'in daha önce Annem Denizi İlk Kez Ellisinde Gördü adlı oyununda, bir anne ile kızı arasındaki toplumsal, kalıtsal ve duygusal bağlar anlatılıyordu. Yazar bu defa, genç yaşında karısını kaybetmiş ve yalnız başına kızını yetiştirmiş bir baba ile kızı arasındaki ilişkiyi anlatıyor. "Baba her Allahın günü kızı Nicole'ü eğlendirmek için fıkraları anlatır. Kızı hemşiredir. Hastanede gece nöbetleri tutmaktadır. Bir ertesi gün için tasarladığı hiçbir şey yoktur. ‘Yarın' onun için ne evlenmek, ne rejim yapmak, ne evini çiçeklerle süslemek demektir. Ama bir gün gelip çatar, Nicole'ün gündemini sarsar..." -Denise Chalem