Önce çocuksun.
Küçüksün, masum ve günahsızsın.
Yalnız doğarsın ama yalnız yaşayamazsın, kurallar böyle; önüne geçemezsin, ama yalnız ölür toprak olursun.
Önce çok küçüksün, masumsun, bir kelebek kanadı gibi narin ve kırılgansın.
Büyür genç olursun, sever sevilirsin, öyle zannedersin, aslında hislerin hep seni yanıltmaktadır. Üzüntüler, hayal kırıklıkları ardı ardına gelir, hep de nedense değer verdiğin sevdiklerinden. Hayatının akışında aşk denilen hastalıkla tanışırsın, daha sonra aslında aşkın uydurma bir masal olduğunu, koskocaman bir yalan olduğunu anlarsın.
Peki, o tarifsiz güzel duygular neydi, diye sorarsın kendine, cevabını hiçbir zaman alamazsın.
(Tanıtım Bülteninden)
Önce çocuksun.
Küçüksün, masum ve günahsızsın.
Yalnız doğarsın ama yalnız yaşayamazsın, kurallar böyle; önüne geçemezsin, ama yalnız ölür toprak olursun.
Önce çok küçüksün, masumsun, bir kelebek kanadı gibi narin ve kırılgansın.
Büyür genç olursun, sever sevilirsin, öyle zannedersin, aslında hislerin hep seni yanıltmaktadır. Üzüntüler, hayal kırıklıkları ardı ardına gelir, hep de nedense değer verdiğin sevdiklerinden. Hayatının akışında aşk denilen hastalıkla tanışırsın, daha sonra aslında aşkın uydurma bir masal olduğunu, koskocaman bir yalan olduğunu anlarsın.
Peki, o tarifsiz güzel duygular neydi, diye sorarsın kendine, cevabını hiçbir zaman alamazsın.
(Tanıtım Bülteninden)