Bu eserde, Samuel Taylor Coleridge'in yakından tanıdığımız Yaşlı Denizci adlı şiirine Kubilay Han ve Christabel adlı şiirlerini de katarak onun şiirinde Bibiliographia Literia adlı edebiyat eleştirisi kitabında baskın olarak tanımladığı “haz verici” özelliği okuyuculara daha yakından ve daha bütünlüklü olarak tanıtmayı amaçladık. Coleridge her ne kadar William Worsdworth ile birinci kuşak romantik akım kurucularından biri olarak doğanın, düşlerinin esin kaynağı olduğu görüşünden yola çıksa da ona göre “şiir” şairin hayal gücünde saklıdır. Bu durumda onun şiirlerinde doğanın, şairin gizemli ve fantastik düşlerini barındıran hayal gücünün gotik bir mekân haline geldiğine tanık oluruz. Bu üç şiirde, bir yandan dünyanın sanılanın aksine akıl almaz, adeta kâbus gibi ürküntü verici işleyişini, Binbir Gece Masalları'nda olduğu gibi akıcı ve soluk almadan okurken öte yandan da şairin hiç sonu gelmez gibi görünen uzun dizelerine ve bir türlü bitmek tükenmek bilmeyen öykülerinin büyüsüne kapılır, şairin dizelerinin yarattığı ahengin girdabında kaybolup Batı dünyasının Orta Çağ'daki karanlık dünyasına dalarız
Bu eserde, Samuel Taylor Coleridge'in yakından tanıdığımız Yaşlı Denizci adlı şiirine Kubilay Han ve Christabel adlı şiirlerini de katarak onun şiirinde Bibiliographia Literia adlı edebiyat eleştirisi kitabında baskın olarak tanımladığı “haz verici” özelliği okuyuculara daha yakından ve daha bütünlüklü olarak tanıtmayı amaçladık. Coleridge her ne kadar William Worsdworth ile birinci kuşak romantik akım kurucularından biri olarak doğanın, düşlerinin esin kaynağı olduğu görüşünden yola çıksa da ona göre “şiir” şairin hayal gücünde saklıdır. Bu durumda onun şiirlerinde doğanın, şairin gizemli ve fantastik düşlerini barındıran hayal gücünün gotik bir mekân haline geldiğine tanık oluruz. Bu üç şiirde, bir yandan dünyanın sanılanın aksine akıl almaz, adeta kâbus gibi ürküntü verici işleyişini, Binbir Gece Masalları'nda olduğu gibi akıcı ve soluk almadan okurken öte yandan da şairin hiç sonu gelmez gibi görünen uzun dizelerine ve bir türlü bitmek tükenmek bilmeyen öykülerinin büyüsüne kapılır, şairin dizelerinin yarattığı ahengin girdabında kaybolup Batı dünyasının Orta Çağ'daki karanlık dünyasına dalarız