Tanrı'nın insana bahşettiği en güzel şey, yıllar geçtikçe tatlanan dostluktur. Tıpkı yıllar geçtikçe şarap nasıl ekşimezse, dostluklar da içinde dürüstlük ve erdem barındırdığı sürece ekşimez.
İnsan her zaman güzel dostluklar kurmanın peşindedir, en huysuz, en insana uzak olanlar bile. Ama gün gelir insanlar yaşlanır ve yaşlandıkça dostlarını da kaybeder tek tek, çünkü tüm yaşayan canlıların kaçamayacağı tek şey vardır: Ölüm.
Ancak ölüm bir son değildir, aksine bir başlangıç, kaybettiklerini yeniden görme umudu ve özlemi dindirme fırsatıdır. Bu yüzden yaşlanmaktan ve ölmekten korkmamak gerek.
Yaşlılık sanılanın aksine insanın dünyadan elini eteğini çektiği bir zaman değildir. Ruh, birçok filozofun söylediğinin aksine, ölümle birlikte yok olmaz, o her zaman ölümsüz olmaya devam eder. Öyle olmasaydı, büyük ve asil insanlar ölümsüz olmak için bunca büyük işlerin altına girer miydi?
Tanrı'nın insana bahşettiği en güzel şey, yıllar geçtikçe tatlanan dostluktur. Tıpkı yıllar geçtikçe şarap nasıl ekşimezse, dostluklar da içinde dürüstlük ve erdem barındırdığı sürece ekşimez.
İnsan her zaman güzel dostluklar kurmanın peşindedir, en huysuz, en insana uzak olanlar bile. Ama gün gelir insanlar yaşlanır ve yaşlandıkça dostlarını da kaybeder tek tek, çünkü tüm yaşayan canlıların kaçamayacağı tek şey vardır: Ölüm.
Ancak ölüm bir son değildir, aksine bir başlangıç, kaybettiklerini yeniden görme umudu ve özlemi dindirme fırsatıdır. Bu yüzden yaşlanmaktan ve ölmekten korkmamak gerek.
Yaşlılık sanılanın aksine insanın dünyadan elini eteğini çektiği bir zaman değildir. Ruh, birçok filozofun söylediğinin aksine, ölümle birlikte yok olmaz, o her zaman ölümsüz olmaya devam eder. Öyle olmasaydı, büyük ve asil insanlar ölümsüz olmak için bunca büyük işlerin altına girer miydi?